Başbakan Erdoğan, kendisine 'yalan makinesi' benzetmesiyapan CHP liderine şöyle seslendi: "CHP'de kaset operasyonuyla çok başarılı bir yüz nakli gerçekleştirildi. Ama CHP'ninasıl toplumla uyuşacak bir doku nakline ihtiyacı var."
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında muhalefet partilerine 'kinayelerle' yüklendi. Oldukça neşeli olduğu gözlenen Erdoğan, hiciv ustası Nef'i'den alıntılarla süslediği konuşmasında, milletvekillerini ve dinleyici locasındaki partilileri güldürdü; bol bol alkış aldı. Güncel olaylar üzerinden benzetmeler yaparak anamuhalefet partisini eleştiren Erdoğan, "CHP'de kaset operasyonuyla çok başarılı bir yüz nakli gerçekleştirildi. CHP'nin eski yüzünü aldılar, yeni bir yüz naklettiler. Ama CHP'nin asıl toplumla uyuşacak bir doku nakline ihtiyacı var." dedi. CHP'nin önce genlerini değiştirmesi gerektiğini savunarak, "Statükocu, Ergenekoncu, komplocu, komitacı, hizipçi zihniyetten kurtulması gerekiyor. İstiklal Mahkemeleri'yle, Dersim'le, tek parti döneminin zulümleriyle, yasaklarıyla, ceberrut tavrıyla yüzleşmeden CHP'nin genleri değişmez. Yüz nakli yapıldı ama genler, tepkiler, refleksler aynı." ifadelerini kullandı. Başbakan, özetle şunları söyledi:
Cumhuriyet Hayal Partisi: Simge açıklandıktan sonra, 'Alttan bakınca şuna benziyor, üstten bakınca şuna benziyor, aynaya tutunca şu oluyor' diyerek son derece zorlama yorumlar yapıyorlar. Burada CHP'yi özellikle tebrik ediyorum. Hayal güçlerini zorlayarak, sınırları aşarak simgede RTE harflerinin bulunduğunu iddia ettiler. Mübarek Cumhuriyet Halk Partisi değil, Cumhuriyet Hayal Partisi.
Bahçeli, hayal bahçesinde yaşıyor: Tabii MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli bunun gerisinde kalır mı? Bahçeli'nin hayal dünyası çok daha geniş. Bahçeli bir süredir zaten hayal bahçesinde yaşıyor. Hatırlayın, 2009'un sıfırlarını silip toplayıp çıkarıp 40 rakamını bulup 40. kuruluş yıldönümünde MHP'yi iktidara taşıdı. Ama evdeki o karmaşık hesap çarşıda tutmadı.
Anırırım demişti, herhalde köşesinden icra ediyordur: Türk Lirası'ndan 6 sıfırı attığımız zaman da birileri 'Enflasyon çatlar, patlar' diyorlardı. Hatta bunu diyenlerden bir tanesi (Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ı kastediyor), 'Taksim'e çıkarım, şöyle yaparım, böyle yaparım, dört ayaklı bilmem ne gibi anırırım' diyordu. Herhalde onu şimdi köşesinden icra ediyordur.
Benim oğlum bina okur: Muhalefet adına ne yaptınız? Şimdi biri çıkmış övünüyor, Meclis'te 12 saat konuşmuş (CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda 12 saat konuşması). Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. Hangi siyaseti ürettiniz, hangi çözüm önerisiyle geldiniz?
Brütüs arıyorsan aynaya bak: Bizi 'arkadan hançerlemekle' itham eden Kılıçdaroğlu... Bu iftiralarını karşısında oturan ve arkadan hançerlediği eski genel başkanının gözünün içine içine baka baka yapıyor. Biz partimizi, kapatılan bir partinin arkasından kurduk. Kılıçdaroğlu, eğer Brütüs arıyorsan, aynaya bak. Aynaya baktığında ziyaretine gidip çıktığında 'Genel başkan olmayacağım' deyip bir gün sonra çark eden ve aday olan bir Brütüs göreceksin.
Demirel'e, '28 Şubat'ın orkestra şefi' benzetmesi: Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta çıktı, 'AK Parti'yi 28 Şubat'ın ürettiğini' söyledi. 28 Şubat hangi yıl oldu, AK Parti ne zaman kuruldu? Peki siz o zaman neden 28 Şubat'a sahip çıktınız? 28 Şubat'ın tamtam sesleri sizlerden çıkıyordu. 12 Haziran seçimlerinde 28 Şubat'ın orkestra şefiyle (Süleyman Demirel) neden işbirliği yaptınız? Neden birlikte aday belirlediniz?
Ben imam hatip okulu mezunu bir başbakanım: TÜSİAD'a şöyle hafif yollama yaptım, rahatsız oldular. Biz Zekai Baloğlu'nu iyi biliriz. Baloğlu'na o raporu hazırlatan TÜSİAD, aynı TÜSİAD değil miydi? O raporda da yine imam hatiplerin yok edilişi yok muydu? Ben imam hatip okulu mezunu bir başbakanım. Beni bir imam hatip mezunu olarak üniversiteye almadılar, 'Gideceksin bir de lise bitireceksin' dediler. O dönemlerdeki bütün arkadaşlarımız biz gittik bir de lise bitirdik. Bize hendek atlattılar be... Buna rağmen yine hazmedemiyorlar. İsteseniz de istemeseniz de bu millet sahip çıkıyor ve oylarını veriyor.
İnşallah bir daha Uludere'deki hatalar olmaz: Eşim ve kızım, aileden sorumlu bakan Fatma Hanım, Van milletvekili Gülşen Hanım, Şırnak milletvekilimiz ve eşleri, oradaki teşkilatımız hep birlikte Uludere'ye gittiler. Aileleri ziyaret edecekler. İnşallah bunlar, oralardaki olumsuz gelişmelerin, sıkıntıların giderilmesine bir vesile teşkil eder. Temenni ederiz ki inşallah bu tür hatalar, bu tür yanlışlar bir daha olmaz.
Suriye'de akan kan yerde kalmayacak: Babasının yaptıklarının bu dünyada hesabı sorulmadı ama er ya da geç yaptıklarının hesabı oğul Beşşar Esed'den sorulacaktır. Bu kez Suriye'de şehirlerde akan kan yerde kalmayacaktır. İnsanî koridor derhal açılmalıdır. Arap Ligi planı uygulamaya konulmalıdır. Suriye halkı yalnız değildir ve asla yalnız bırakılmayacaktır
-Adıyaman'da 25 evin kapısına işaretleme yapılmış. Konu titizlikle inceleniyor. Bir CHP milletvekili (Hüseyin Aygün) daha ilk anda çıkıyor, olayın boyutları anlaşılmadan 200 evin işaretlendiğini söylüyor. CHP milletvekilleri meseleyi farklı bir tarafa çekerek kışkırtma vesilesi yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Meseleyi aldılar ta Maraş olaylarına, Sivas olaylarına kadar götürdüler. Aynı şekilde medya da hassasiyetleri kaşıyor. Olay daha soruşturma aşamasındayken, olayın boyutları netleşmeden tüm Türkiye'deki Alevi vatandaşları galeyana getirecek, rahatsız edecek bir tutum sergilemek sorumsuzluktur, tahriktir, provokasyondur. Bu olayın üzerine kararlılıkla gidiyoruz ve inşallah en kısa sürede aydınlanacaktır.
Kadınlar Günü için Uludere'deki anneleri andı
-8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle özellikle Van'ın kadınlarını, depremzede hanım kardeşlerimizi yürekten selamlıyorum. Van'daki yavrularımızı gözlerinden öpüyorum. Uludere'de yakınlarını, çocuklarını kaybetmiş mahzun anneleri, hanım kardeşlerimizi selamlıyorum. Kuzey Afrika'nın, Somali'nin, Ortadoğu'nun yüzyıllardır çile çeken kadınlarını kalpten selamlıyorum. Özellikle Filistin, Gazze, Şam, Halep, Hama, Humus, İdlib, Dera'nın mazlum ama mağrur kadınlarını selamlıyorum.
İnsanî koridor derhal açılmalı
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i bir kez daha kanı durdurma- ya çağırdı. Suriye'de akan kanın yerde kalmayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Babasının yaptıklarının bu dünyada hesabı sorulmadı ama er ya da geç yaptıklarının hesabı oğul Beşşar Esed'den sorulacaktır. Bu kez Suriye'de şehirlerde akan kan yerde kalmayacaktır. İnsanî koridor derhal açılmalıdır. Arap Ligi'nin planı uygulamaya konulmalıdır. Suriye halkı asla yalnız değildir ve asla yalnız bırakılmayacaktır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder