25 Kasım 2011

Mısır'da Yüzbinler Meydanlara İndi


Mısır'da yüzbinler Cuma namazının ardından meydanlara aktı.

Mısır sokaklarında Cuma namazı sonrasında cuntaya hayır sloganları yankılandı.
"Son Şans Cuması" adını verilen gösterilerde yüz binlerce kişi Yüksek Askeri Konseye daha fazla kan akmadan iktidarı bırakma çağrısı yaptı.
Göstericiler Askeri Konseyin başbakan olarak atadığı Kemal Genzuri aleyhine de sloganlar attı.
Kalabalıklar Arap Baharı'nın beşiği Tahrir'e sığmazken bir grup cunta yanlısı da Abbasiye meydanında toplandı.

23 Kasım 2011

Gül'den AB'ye çok ağır benzetme

İngiltere ziyaretini sürdüren Cumhurbaşkanı Gül, Rumlar’ın Avrupa Birliği dönem başkanlığını ağır bir sözle eleştirdi. Gül AB için kullandığı kelimeyi yüzlerine de söylemiş!


Resmi ziyaret için Londra'da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül beraberindeki gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 2012 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığı görevini devralması beklenen Kıbrıs Rum tarafının toplantılarını protesto edeceklerini belirterek Avrupa Birliği'ne de "sefil" diyen Gül'ün yanıtları şöyle:

* AB'de ekonomik krizden dolayı soğuk rüzgarlar esiyor. Bizde ise AB hedefi konusunda zaten yatay pozisyon var. Fasıllar tıkandı. Bu durumun üyelik sürecini daha da uzatacağı endişesi var mı?

Burada çok soruluyor, 'Türkiye'nin gücü nereden geliyor' diye. Türkiye'nin kazandığı soft power'ından geliyor. Askeri her zaman vardı. Nüfusumuz yine aynı büyüklükteydi. Ekonomisini güçlü hale getiren aslında soft power'ıydı. AB ile ilişkilerden çok büyük katkı aldık bu soft power'ı kazanırken. Bizim için müzakere sürecinin başarıyla bitmesi çok daha önemli. Bu sürecin bitmesi demek resmen ve fiilen herhangi bir AB ülkesi sınıfına girmek demek. O sınıfa girdikten sonra AB'de kimse Türkiye'ye hayır diyemez. O gün belki Türk halkı Norveç gibi olmayı tercih edebilir. Bu süreç Türkiye'ye güç veriyor. Müzakere sürecinin büyük katkısı var. O bakımdan biz bunu göz ardı etmeden kararlı şekilde devam etmeliyiz.

BİZİM HEDEFİMİZ BELLİ


* AB'nin kendi içindeki sıkıntıları... Ekonomik kriz vb. 1990'ların başındaki hayal kayboluyor gibi. AB medyasında yeni bir yapılanmaya gidilebileceği yönünde tartışmalar var. İki, üç hatta dört bölgeden bahsediliyor. Muhtelif modeller dillendiriliyor. Bu tartışmalar AB hedeflerimiz açısından bize imkanlar sunabilir mi?

Biz onlara takılırsak bugün Fransızlar'ın, Almanlar'ın söylediği şeyler çıkar. Bütün bu tartışmalar, kendimizi toparlamamız için bize fırsat ve zaman veriyor. Ekonomimizi, demokrasimizi, hukukumuzu... Şu anda aramız kapanıyor. Aramız daha da açılıyor olabilirdi. Belki de en mutlu olacağımız şey şu: Türkiye derli toplu. Bu dönemde Türkiye kendi problemleriyle vakit geçiriyor olsaydı, büyük kayıp olurdu. Bizim hedefimiz belli.

Bakan Babacan ise "Bu sabah 'AB nereye gidiyor" diye bir sunum yaptılar. 2050 projeksiyonunda İngiltere ve Türkiye en iyi ekonomi olarak gösteriliyor" açıklamasında bulundu.

* Türkiye şu anki mevcut krizi kendi yararına kullanabilir. Ama bu AB'yi taktik ya da stratejik olarak rahatlığa itmiyor mu, onlar da bu fırsattan istifade müzakere performansını soğutmuş olmuyor mu? Türkiye de gevşetmiş gibi...

Kesinlikle haklısınız. Ama biz bütün AB üyesi ülkelerle yaptığımız görüşmelerde 'Bu bizim stratejik tercihimizdir, ayrıca sizin de namus borcunuz' deriz. Muhakkak kullanırız, o baskımızı da hissettiririz. Neredeyse şu anda hiçbir fasıl açılamaz hale geldi. Bunun AB için itibarsızlık olduğunu söylüyoruz. 2012'nin ilk yarısında da en büyük itibarsızlık yaşanabilir. Kıbrıs Rum kesimi AB'nin tüm ilkelerini çiğneyerek AB'ye katıldı. Noksan bir şekilde. Bu, ailenin standartlarını çiğneme örneğiydi. Şimdi de bu yarım ülke, eksik ülke AB'ye başkanlık yapacak. Düşünebiliyor musunuz? Böyle bir birliğe, böyle bir ülke başkanlık yapacak. Böyle miserable (sefil) bir birliğe, böyle yarım bir başkanlık olacak. Bu ifadeyi AB yöneticilerine de söyledim.

PROTESTO EDECEĞİZ

* Kıbrıs'ın başkanlık döneminde, Türkiye protesto anlamında bir şey yapacak mı?


Dışişleri Bakanı da hükümet de gerekli açıklamalarda bulundu. Biz onları yokluğa mahkûm edeceğiz. Komisyonda sorun yok. Fakat Rumlar'ın başkanlık yapacağı toplantılara katılmayacağız.

Terörün kırılması gerekiyor


* Kürt sorununun çözümünde kafanızda bir model var mı?

Memleketin en önemli konusudur. Kafamda var tabii ki. Ama önce son aylardaki terörün muhakkak kırılması lazım.

* Uluslararası basında ‘Suriye’ye bir operasyon yapılacaksa Türkiye öncülüğünde olmalı’ görüşü dillendiriliyor...


Bizim hiçbir gizli gündemimiz yok Suriye ile ilgili. Dışarıdan askerî müdahalenin doğru olmadığı kanaatindeyiz. Tabii ki, bir devlet yanı başında önemli olaylar oluyorsa, en iyi senaryodan en kötü senaryoya kadar kendini hazırlar.

* Suriye’den Türkiye’ye askeri tehdit olursa NATO’dan 5. maddeyi işletilmesini isteme ihtimalimiz var mı?

Her türlü senaryoya çalışırız. ‘Terör örgütü aynı Kandil gibi orayı da bir nevi kendisine serbest alan yapıp Türkiye’ye saldırı için üst bölgesi olarak kullanırsa’ dediler. Böyle bir hatayı Suriye’yi yönetenlerin yapmayacakları kanaatindeyim. Böyle bir şeye asla tahammül etmeyiz, fırsat da vermeyiz

KRALLAR GiBi KARŞILANDI


Türkiye’den İngiltere’ye 23 yıl aradan sonra ilk kez resmi ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül için karşılama töreni düzenlendi. Buckingham Sarayı’nın yakınındaki tören alanına ilk olarak İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ve eşi Edinburgh Dükü Philip İngiltere milli marşı eşliğinde geldi. Daha sonra alanın White Hall Kapısı’ndan Türk bayraklı araçla Gül ve eşi girdi. Kraliçe ve eşi, Gül çiftini tören alanındaki platformda karşıladı. Bu sırada Green Park’ta 41 pare, Tower of London’da 62 pare top atışı yapıldı. Ardından Süvari Birliği eşliğinde Kraliyet atlı arabaları tören alanına geldi. Kraliçe Elizabeth ve Cumhurbaşkanı Gül ilk arabaya binerken, Hayrünnisa Gül ile Edinburgh Dükü Philip ikinci arabada yerlerini aldılar. Kraliçe daha sonra Buckingham Sarayı’nda Gül’ün onuruna öğle yemeği verdi.

BM Suriye'yi Kınadı


Uluslararası kamuoyunun Suriye'ye tepkisi sürüyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ülkedeki insan hakları ihlallerinden dolayı Suriye'yi kınayan tasarıyı kabul etti. Türkiye de kararın altına imza atan ülkeler arasında yer aldı.


 Suriye'deki insan hakları ihlallerinin 'sürekli ve tekrar cereyan ettiğini' savunan tasarı, Beşşar Esed rejiminden Arap Birliği ile varılan anlaşmayı bir an önce uygulamaya koymasını talep ediyor.
Tasarı ayrıca, Suriye'den, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi tarafından oluşturulan Soruşturma Komitesi'nin ülkeye girişine izin vermesini istiyor.
Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde hazırlanan tasarıya, başta Katar, Kuveyt ve Suudi Arabistan olmak üzere çok sayıda Arap devleti de destek verdi.

21 Kasım 2011

Tatlandırıcıdan kilo çıktı


İnsan vücudu kalorisiz yapay tatlandırıcılarla gerçek şekeri ayırt edemiyor. Uzmanlara göre; daha fazla yeme hissi ortaya çıkaran bu durum, vücudun daha fazla yağ depolamasına ve kilo almaya yol açıyor.

 Günümüzde kilo probleminin çok yaygınlaşması daha düşük enerji değeri olan yiyecek ve içeceklere karşı ilgiyi artırıyor. Gün geçmiyor ki yeni yeni düşük kalorili diyet ürünleri market raflarında ortaya çıkmasın. Ama artık uzmanlar yapay tatlandırıcıları, ne kadar sıfır kalorili olsa da diyetlere almıyor.
Araştırmalara göre; insan vücudu kalorisiz yapay tatlandırıcılarla gerçek şekeri ayırt edemiyor. Bu yüzden de tatlandırıcılar, tıpkı şeker gibi, glikozun emildiği bağırsaklardaki sensörleri harekete geçirerek şekerle aynı etkiyi gösteriyor. Bu da kilo almaya sebep oluyor.
Kilo verme konusunda çalışmaları bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, tatlandırıcı önermediğini özellikle vurguluyor. Akşam gazetesinin haberine göre; Kaya, 'Tatlandırıcıları yüksek dozda ve uzun süre kullanmak başta mesane kanseri olmak üzere bazı kanser türlerini artırdığı biliniyor. Bizim için önemli olan, kilo fazlalığı olanların mevcut kilolarından kalıcı olarak kurtulmaları ve daha sağlıklı bir vücuda sahip olmalarıdır. O nedenle sağlıklı yeme alışkanlıkları kazanmalarıdır. Tatlandırıcı ve şeker kullanmadan çay, kahve içmek daha sağlıklıdır ve kişi bu tarz yeme içmeyi benimsemelidir' dedi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Bölümü Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın'a göre de insanlar tatlandırıcıyı hayatlarından çıkarmalı:
'Yüzde 40 oranında sinirsel bir uyarıcı olan aspartik asit, yüzde 50 oranında fazla alındığında beyin için zararlı maddelere dönüşüyor. Aynı zamanda da kanserojen etki yapıyor. Bu madde vücuda girdiğinde beyne, 'şeker geldi' komutu geliyor ve bedende insülin salgılanmaya başlıyor. Çevrede şeker olmadığı için insülin kanda açlık şekerini düşürüyor, dolayısıyla da karnı acıkan insan daha çok yemeye başlıyor.'
DÜNYA FARK ETTİİngiltere'de Liverpool Üniversitesi'nde Prof. Dr. Soraya Shirazi -Beechey ve arkadaşlarının fareler üzerinde yaptıkları çalışmada yapay tatlandırıcıların da bağırsaklar tarafından şeker gibi algılandığını ve GLP-1 ve GIP hormonlarını salgılattığı gösterildi. Bu hormonların artması yapay tatlandırıcıların bağırsaklardan şeker emilimini artırarak kilo alınmasına neden olabileceği ortaya kondu. 
ABD'de Indiana Eyaleti Purdue Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, yapay tatlandırıcı ve normal şeker olan glikoz ile beslenen fareler incelendi. Glikozla tatlandırılan yoğurt verilen farelerle kıyaslandıklarında, sakarinli yoğurt yiyen farelerin, daha fazla kalori harcadıkları, daha fazla kilo aldıkları ve daha fazla vücut yağı depoladıkları tespit edildi.
American Psychological Association tarafından Behavioral Neuroscience dergisinde yayımlanan araştırmada vücudu kalori almaya yönlendirebilen yapay tatlandırıcıların daha fazla yeme hissi ortaya çıktığını ya da normalden az enerji harcadığını belirlendi.
KALBİN DÜŞMANIMemorial Şişli Hastanesi Kalp Damar Cerrahizi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez de, tatlandırıcıların kalp sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekti.
Sönmez, 'Diyet tatlandırıcılar, vücut tarafından şeker gelmiş gibi kabul edildiği için vücutta insülin salgılanmasına neden olur. İnsülin muhatap olacak şeker bulamadığı için o kişide hipoglisemi gelişir. Hipoglisemi açlık yaratır ve sürekli yeme ihtiyacı ortaya çıkar. Bunun sonucunda da insülin direnci ortaya çıkar. İnsülin direnci de kalp sağlığı açısından en tehlikeli durumdur' uyarısında bulundu.
 

Gül, ''Youtube World View''ın konuğu olacak

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Youtube World View'' kanalının konuğu olarak dünyanın her yerinden internet kullanıcıların sorularını yanıtlayacak.


 Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, ülkelerin önemli ve güçlü isimlerinin farklı topluluklarla buluşmasını sağlayan YouTube World View kanalının konuğu olacak.
Dünyanın her yerinden internet kullanıcıları, Türkiye ile ilgili ekonomiden, politikaya kadar merak ettikleri her konuda soruyu, video ya da metin formatında bugün itibari ile YouTube'a yükleyebilecek. Soru paneli, 28 Kasım'a kadar açık kalacak ve buradan internet kullanıcıları tarafından en çok oy alan sorulardan bir seçki, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yanıtlanacak.
Gül'ün röportajı, 1 Aralıkta tarihinde YouTube'dan izlenebilecek.
YouTube World View kanalının ilk konuğu ABD Başkanı Barack Obama oldu. Obama'nın ardından İngiltere Başbakanı David Cameron, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu gibi liderlerin yanı sıra U2 grubunun solisti Bono, ünlü ekonomist ve yazar Arianna Huffington gibi önemli isimler de kanalda izleyici sorularını yanıtladı.
Youtube World View kanalına, ''http://www.youtube.com/user/worldview'' adresinden ulaşılabilecek.

20 Kasım 2011

Ceplerde zararlıları engellemenin 4 yolu!

Sadece dikkatli olun, bu 4 uyarımıza kulak verin ve cep telefonunuzu büyük bir beladan kurtarın...


 Akıllı cepler ve tabletler, lüks cihazlar olmaktan tüketici cihazları olmaya doğru geçiş yapıyorlar. Mobil cihazların yaygınlaşması isezararlı geliştiricilerin dikkatini çekiyor. Mobil zararlılar bugün sayıca çok fazla olmasalar da, son zamanlarda bu sayıda hızlı bir artış gözleniyor. İşte mobil cihazınızda uygulama indirirken veya alırken dikkat etmeniz gerekenler.

Dikkatli olun: Birinci adım, bir zararlı tehdidinin varlığından haberdar olmanızdır. Windows'daki kadar olmasa da, mobil cihazlarda da bu tehdit mevcuttur.

İndirdiklerinizi iki kez düşünün: Bir uygulamayı indirmeden önce yorumlarına gözatın. Sosyal ağlarınızdan, arkadaşlarınızdan tavsiye almanız daha da iyi olacaktır.

Kaynaklarınıza dikkat edin: Üçüncü parti uygulamalarda tehdidin daha yüksek olduğunu aklınızda bulundurun.

İzinlere dikkat edin: Bir uygulamayı yüklerken telefonunuzda kullanacağı işlevlere dikkat edin. Uygulamanın istediği izinleri görmezden gelmeyin.

Erdoğan depremzede için ev baktı


Başbakan Erdoğan, depremzedeler için yapılan örnek konutta incelemelerde bulundu. İki günde kurulabilen 100 metrekarelik evlerin fiyatının 50 bin lira olduğu öğrenildi.


 Başbakan Erdoğan, depremzedeler için yapılan örnek konutta incelemelerde bulundu. İki günde kurulan 100 metrekarelik evlerin fiyatı 50 bin lira.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar Yüzüncü Yıl Mahallesi'ndeki Tekstilkent'in yanında bulunan Albayrak Holding'e ait şantiyede Albayrak İnşaat ve Vefa Çelik Yapı ortaklığıyla yapılan ''hafif çelik konstrüksiyonlu kalıcı deprem konutu''nun prototipini inceledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Van'daki depremzedeler için yapılması planlanan kalıcı konutu gezdiren Albayrak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak, konut hakkında bilgi verdi.
Başbakan Erdoğan'ın incelemesi basına kapalı yaklaşık bir saat sürdü.
FİYATI 50 BİN LİRABaşbakan Erdoğan'ın ayrılmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan inşaat mühendisi Yunus Yılmaz, 100 metrekarelik 3 oda, salon, mutfak ve banyodan oluşan evlerin iki günde kurulabildiğini söyledi.
Yılmaz, 4 çocuklu bir ailenin rahatlıkla yaşayabileceği evlerin, tamamen fabrikada üretilip, iki günde beton zemine monte edilebildiğini ifade ederek, Van'da bu mevsimde inşaat yapmanın ve beton dökmenin çok zor olduğuna dikkati çekti.
Konutların süre açısından büyük avantaj sağladığını vurgulayan Yılmaz, ''Ağırlığı olmadığından dolayı depremde zarar görme riski yok. Ayrıca yan duvarlar ısı yalıtımlı ve köy ya da şehir şartlarına göre ısıtma sistemi soba ya da doğalgaza göre değiştirilebiliyor'' dedi.
TOKİ mühendislerinin binayı incelemek için geleceklerini de belirten Yılmaz ''Bu evlerden bir fabrika ayda 500 adet üretebiliyor. Yaklaşık maliyeti hareketli mobilyalar hariç 50 bin lira'' diye konuştu.

Erdoğan'ın güldüren 'kapak' yorumu

Dünyanın en prestijli haber-yorum dergisi Time'a kapak olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kullanılan fotoğrafı için ilginç bir yorumda bulundu.


 Dün, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu tarafından Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ''Dünya Türk Girişimciler Kurultayı''nda konuşan Erdoğan, kurultayın düzenlenmesine katkı verenlere teşekkür ederek, 2 yılda bir toplanan dünyadaki Türk iş camialarının en geniş platformu olan etkinliğin hayırlı olmasını diledi.
Bu arada kürsüye davet edilirken kapağında yer aldığı Time Dergisi'nin ekrana yansıtılması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Bu fotoğrafı arayıp bulmak için çok eziyet çektiler herhalde'' diye espri yaptı.