04 Şubat 2012

Diyanet'ten Suriye'ye Kınama

Diyanet Başkanı Görmez, "İnsani, dini ve uluslararası kriterleri hiçe sayan bu eylemi şiddetle kınıyoruz" dedi.



Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez yaptığı yazılı açıklamada, Suriye'de meydana gelen ve 300'ü aşkın Müslümanın ölümüyle sonuçlanan saldırıların tüm islam aleminde derin bir infiale yol açtığını kaydetti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cenab-ı Allah'a yakarmak için biraraya gelinmiş böyle mübarek bir günde, hemen her hanede İslam kardeşliğini yaralayacak adeta yeni bir fitneye öncülük edilmiştir. İnanç ve hürriyetin korunması başta olmak üzere ibadet mahal ve mekanlarının her türlü tehdit ve taarruzdan uzak kılınmasına yönelik insani, dini ve uluslararası kriterleri hiçe sayan bu eylemi şiddetle kınıyoruz."

Suriye Tasarısına Rusya ve Çin'den Veto

BM Güvenlik Konseyi'ndeki oylamada Rusya ve Çin Suriye'ye ilişkin karar tasarısını veto etti.



Arap Birliği ve Batılı ülkeler tarafından desteklenen Suriye tasarısı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde oylandı. Tasarı beklendiği gibi Rusya ve Çin engeline takıldı.
13 "Evet" 2 "Hayır"
Suriye'deki şiddetin derhal sona ermesi çağrısında bulunan ve Esed rejiminin insan hakları ihlallerini kınayan karar tasarısı, Rusya ve Çin'in vetosu nedeniyle Konsey'den geçemedi.
15 üyeli konseydeki oylamada, diğer 13 üye ülke ise Türkiye'nin de destek verdiği karar tasarısına ''evet'' oyu verdi.
Oylama öncesinde Rusya'nın hem karar tasarısında değişiklik yapılmasını hem de oylamanın ertelenmesine yönelik taleplerinin ise reddedildiği bildirildi.
Konseyin tek Arap üyesi Fas'ın temsilcisi Muhammed Loliçki, Moskova ve Pekin'in vetosundan büyük üzüntü ve hayal kırıklığı duyduğunu açıkladı.
Fransa'nın temsilcisi Gerard Araud da "Suriyeliler ve demokrasi için üzüntü verici bir gün" dedi.
Clinton'dan Rusya'ya Tepki
Oylama sonrası açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise “Suriye'ye askeri müdahale kesinlikle söz konusu değil. Rusya ile tasarıya ilişkin olarak yapıcı bir çalışma yürütmek mümkün olmadı" diye konuştu.

Tuzla tersaneler bölgesinde patlama; işte ilk görüntüler

Tuzla tersaneler bölgesindeki Mengi Yay Tersanesi'nde tamir halindeki 50 metre uzunluğunda teknede patlama meydana geldi.


Patlamanın tüpten kaynaklandığı iddia edildi. İlk belirlemelere göre 4 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
TEDAVİLER SÜRÜYOR
Tuzla tersaneler bölgesindeki Mengi Yay Tersanesi'nde meydana gelen patlamada yaralanan 2 işçi, Darıca Farabi Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Patlamanın ardından Tuzla Özel Gisbir Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar Ali Okur ve Kadir Boy'un ellerinde ve yüzlerinde ciddi yanıkların olduğu öğrenildi. Okur ve Boy, Darıca Farabi Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Bu arada, patlama sonrası yangın çıkan teknedeki soğutma çalışmaları tamamlandı.

4 Milyon Araç Sahibine Haciz Uyarısı

MTV ve trafik cezası borçlarını ödemeyen araç sahiplerine Maliye'den uyarı geldi.

Gelir İdaresi Başkanlığı, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve trafik cezalarını ödemeyenlere uyarı yazısı gönderecek.

Yaklaşık 4 milyon taşıt sahibinden, borçlarını ilgili vergi dairelerine kısa sürede ödemeleri talep edilecek.

MTV ve trafik cezası borcunu ödememekte ısrar edenlerden tahsilatın, cebri yöntemlerle yapılacağı hatırlatılacak. Uygulamadan yaklaşık 1 milyar liralık tahsilat bekleyen Maliye, uyarı mektubu gönderim işini tamamladıktan bir ay sonra haciz işlemlerine başlayacak.

31 Ocak 2012 tarihi itibarıyla 4 milyon borçlu araç sahibi tespit eden idare, son güncellemelerle birlikte rakamın artmasını bekliyor.

Adana'da "Hayır" Lokantası

Adana'da hayırseverlerin açtığı lokantanın tüm geliri öğrencilere burs olarak veriliyor.



Yediğiniz her lokma öğrencilere burs olarak gidiyor.
Şimdilik 200 öğrenciye burs sağlamayı amaçlayan hayırseverlerin hedefi, lokanta zinciri kurmak.
Lokanta sahibi Emine Tahta, "Hayal etmiştik hayalimizi de gerçekleştirdik." dedi.
Hayal ettiler, ve sonunda gerçekleştirdiler.
Emine Tahta, "Ev hanımları olarak yılın belirli zamanlarında kermesler yapıyorduk. Ama düşündük ki bu bizim hani, yılın her günü olsun, böyle bir işyeri açalım." dedi.
Adanalı kadınlar, öğrencilere burs verebilmek için kermes düzenlemekle yetinmeyerek daimi gelir kapısı olsun diye lokanta açtı.
Hayırseverlerin Hedefi Büyük
Emine Tahta,  "200 tane öğrenciye burs vermeyi hedefliyoruz." dedi.
Lokantanın çalışanları da gönüllülerden oluşuyor.
Ev yemekleri yapılan lokanta, şimdiden ilgi odağı. Hayırsever kadınlar, bununla da yetinmeyi düşünmüyor....
Emine Tahta,  "Lokantalar zincirinin devamını getirmeyi düşünüyoruz." dedi.
Lokanta, yemek yiyerek hayır işleyecek müşterilerini bekliyor.

Arınç'tan "Dindar Nesil" Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç özel bir televizyon kanalında güncel konulara ilişkin soruları yanıtladı



Arınç, Başbakan Erdoğan'ın "dindar nesil yetiştireceğiz" sözlerinin ardından başlayan tartışmaları değerlendirdi.
"Dindar olmanın karşıtı ateist olmak değil dindar olmamaktır." diye konuşan Arınç, dindarlık vasfını muhafazakar demokratlık vasfının içerisinde bir unsur olarak gördüğünü söyledi.
Bülent Arınç şöyle konuştu:
"Merkez sağ değiliz, merkez sol değiliz, ne kadar yelpazeyi açarsanız açın biz muhafazakar demokratız. Muhafazakarlık konservatif anlamında değil bizim için. Biz toplumun ortak değerlerine saygılı olmak saygılı olmanın yanında da bağlı olmak gibi bir kavramı taşıyoruz. O nedir, ortak kültürdür. Kültürün öğeleri vardır. Bu dildir, bu dindir, bu folklordür, bu sanatttır, bu örf adettir, bu gelenektir ve bunun en güzel yaşandığı beldelerden birisi de Bursa'dır. Bu kültürün unsurlarının içinde din var şüphesiz biz nüfusunun şu kadarının Müslüman olduğunu bildiğimiz bir ülkede yaşıyoruz. Din bizim için çok önemli bir unsur. Dolayısıyla muhafazakarlığın içerisine aile değerleri, dini değerler, kültürümüze ait değerler girdiğine göre bunu dindarlık olarak vasıflandırmak suç değildir."
19 Mayıs Kutlamaları Tartışmaları
Bülent Arınç, 19 Mayıs kutlamalarına ilişkin soruyu da, "bizim bununla ilgili aldığımız bir karar yok" diyerek cevapladı.
"Şimdi bunların olabilirliği konusunda siz farklı söyleyebilirsiniz, ben farklı söyleyebilirim. Ama Milli Eğitim Bakanı da birşey diyor. Bu adamı da bir dinlemek gerekmez mi? Hakikaten öyle değil mi? Ben de lise talebesiydim, 23 Nisanları bilirim, 19 Mayısları bilirim. Çocuklarımdan bilirim. Günlerce provanın içerisinde son sınıfına gelmiş bir öğrencinin 2.5 ay okulundan derslerinden uzak kalmasına bir çare bulmak zorunda değil miyiz? Bunu mantıklı, daha güzel, belki de günün anlam ve önemine yakışır birşekilde kutlamak istiyorum diye düşünse, bunu hemen Cumhuriyet, Atatürk düşmanlığıyla karşılamak mümkün değil." 

İşte Yeni Taksim

Taksim Meydanı’nı yayalaştırma projesinin detayları belli oldu.



İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a ilişkin prestij projeleri arasında açıkladığı yeni Taksim Meydanı’nı hayata geçirmek için düğmeye bastı. 16 Eylül 2011’de İBB Meclisi’nde oybirliğiyle kabul edilen plan 4 Ocak 2012’de Anıtlar Kurulu tarafından aynen onaylandı.
Tarlabaşı Talimhane’yle Birleşiyor
Projeye göre Tarlabaşı Bulvarı, yayalaştırılan Talimhane ve Taksim Meydanı’yla birleştirilecek. Meydandaki otobüs durakları, otobüs bekleme peronları ve yanındaki yol kaldırılacak. Mc Donald’s önündeki otobüs durakları da yer altına alınıp, alt geçitten meydana yaya çıkışları verilecek. Metro çıkışları ise İstiklal Caddesi kenarlarına çekilecek. Bölgedeki binalar da aslına uygun restore edilecek.
Taksim Topçu Kışlası oturum alanı, Cumhuriyet Caddesi tarafında 153, Tak-i Zafer Caddesi tarafında 188, Metehan Caddesi tarafında 152, Asker Ocağı Caddesi tarafında ise 189 metre olacak. Yeşil alan dahil olmak üzere 28 bin 900 metrekarelik bir alanı bulunan kışla 3 katlı projelendirilecek.
Dışı Kışla, Altı Otopark
Taksim Topçu Kışlası 1806’da III’üncü Selim döneminde inşa edilip, 1939’da İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından yıktırılmıştı. Rus-Hint tarzı karışımı kışla, kültür merkezi ve sanat galerisi olarak hizmet verecek. Kışlanın, yıkılmadan önce içinde futbol maçları yapılan ve İnönü Stadı yapıldıktan sonra, Taksim Gezi Parkı olarak düzenlenen bahçesi yeşil alan olarak korunacak. Yeşil alanın altında ise birkaç katlı otopark yer alacak.
“İstanbullular’a Meydan Keyfi Yaşatacağız”
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Taksim Kışlası’nın zemin katındaki kafeler ve dışarıya konulan masa düzeniyle oluşacak yeni yapı çerçevesinde, bugün sadece bir geçiş güzergahı olarak kullanılan Taksim Meydanı’na işlev kazandırıp, İstanbullular’a “meydan keyfi” yaşatacaklarını söyledi.
Kaynak: Hürriyet 

Mümtaz'er Türköne'den şamar gibi cevap

Profesör Doktor Mümtaz'er Türköne, geçtiğimiz gün Aydınlık gazetesinde yer alan ve kendisini darbecilikle itham eden bir haber üzerine şamar gibi bir cevap verdi.


Türköne'nin açıklaması şöyle:
1917 Bolşevik devrimi ile, 1995'de Azerbaycan'da vuku bulan darbe teşebbüsü arasındaki ilişkim arasında sadece şu fark var: Birincisini kitaplardan, ikincisini gazetelerden öğrendim.
Azerbaycan darbesi hakkında bildiklerim, sadece gazetelerde okuduklarımdan ibarettir.
1995 tarihinde vuku bulan bu hadise ile benim aramda kurulan ilişki bütünüyle asılsızdır. Demokrasi ve hukuk dışındaki bütün siyasî yöntemlere prensip olarak karşıyım.
Nitekim bu iftira sadece bir kahvehane muhabbeti üslubu içinde dile getirilmekte; herhangi bir belgeye dayanmamaktadır.
Anlaşılan odur ki: Beni ve savunduğum fikirleri yıpratma amacı taşımaktadır. Çamurun izine dikkat çekmek üzere bu açıklamayı kamuoyu ile paylaşıyorum.
Bu iftirayı ortaya atan Aydınlık gazetesine karşı tazminat davası açtığımı da ayrıca bildiriyorum.

03 Şubat 2012

Sağlık Bakanlığı'ndan Sağlık Turizmi Açılımı

Sağlık turizmine ve turistlere açılacak 40 hastaneden biri de Tire Devlet Hastanesi. Hastane personeline 4 dilde eğitim veriliyor.
Sağlık Bakanlığı, 40 hastanesini sağlık turizmine ve turistlere açacak. Sağlık turizmi kapsamında kapılarınıdünyaya açmaya hazırlanan hastanelerden biri de İzmir'in Tire ilçesindeki Devlet Hastanesi.
Söz konusu hastane, bir ilçe hastanesi olmasına rağmen Türkiye'nin birçok yerinden de hasta alıyor. 40 bin metrekarelik bir alandahizmet veren hastane, "Sağlıkta Dönüşüm Programı" kapsamında teknik donanımını tamamladı.
Günde 2 bin 500 hastaya bakan kurum, sağlık turizmi konusunda yurtgenelinde seçilen 40 hastanenin arasına girdi. Hastane, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık turizmi konusunda İzmir'de yetkilendirdiği 3hastaneden biri.
Hastanenin bu uygulamasıyla birlikte dünyanın dört bir yanından gelecek olan hastalar önce tedavilerini olacaklar ardından turistik ziyaretlerini gerçekleştirecekler. Böylelikle sağlıkturizmi tatil turizmi ile yarışır hale gelecek.
İngilizce, Almanca, Rusça ve Arapça dillerinde personeline eğitim vermeye başlayan kurum, 3 dalda hizmet verecek.
Konuya ilişkin bilgi veren Uzman Hekim Osman Erbaysal, "Bir tanesi fakocerrahisi, bir tanesi diz cerrahisi, bir tanesi de laporoskopik safra kesesi cerrahisi konusunda biz kendimizi hazırlıyoruz yabancı hastalarımız için. 2020 yılı için Sağlık Bakanımızın bize koyduğu hedef 10 milyar dolar" diye konuştu.

Kürt aydınlardan, 'PKK'nın iç infazları' soruşturmasına destek

Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetlerle ilgili yürütülen soruşturmanın terör örgütü PKK'nın iç infazlarına da uzanması, bölgede olumlu karşılandı.
Özel yetkili savcının bilgisine başvuracağı Kürt aydınlar, soruşturmaya tam destek verdi. PKK'nın hedef aldığı Kürt örgütlerinden 'Ala Rizgari'nin kurucusu İbrahim Güçlü, geçen haftaMeclis'e sunduğu raporu savcılığa da vereceğini söyledi. Güçlü, savcılığın attığı adımı, "PKK'nın infazlarını ve devletle karanlık ilişkilerini ortaya çıkaracak önemli gelişmelerden biri" olarak nitelendirdi. Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi Sözcüsü Halim İpek PKK'nın infazlarına yönelik soruşturmanın yıllar önce açılması gerektiğini söyledi. İpek,"Geç de olsa çok önemli bir adım. Bu infazlar devlet adına da, örgüt adına da yapılmış olsa bir şey değişmez." dedi. Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi de olaya ihtiyatlı yaklaşmakla birlikte soruşturmayı olumlu bulduğunu vurguladı: "Eğer ciddi delil varsa bir cinayeti kim işlemiş olursa olsun araştırılması gerekir."
Kürt yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü: Kürt siyasetçileri, aydınları, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, hatta BDP, Ergenekon ve benzeri örgütlerin infazları hakkındaki soruşturmaların, Fırat'ın bu tarafına geçmemesinden şikâyetçiydi. Aslında BDP, bu iddiayı ileri sürerken politik davrandı ve çok gönüllü değillerdi. Çünkü Kürt bölgelerindeki infazların, Ergenekon, JİTEM ve benzeri örgütlerin yanı sıra PKK ve Hizbullahtarafından da gerçekleştirildiğini çok iyi biliyorlardı. Diyarbakır savcılığının varacağı sonuçlarla ilgiliendişe ve şüphelerim olmasına rağmen somut vakalarla birlikte görüşlerimi sunacağım. Bu konuda PKK'nın 12 Eylül öncesinden hedef seçtiği ve arkadaşları katledilen Kürt örgütleri yöneticilerinin ve PKK'dan ayrılan şahsiyetlerin görüşlerine başvurulması için koşulların oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.
HAKPAR Genel Başkanı Bayram Bozyel: Türkiye, tarihiyle yüzleşmeli. PKK'nın faili meçhulleri de bu kapsamda araştırılmalı. Tarafsız ve medeni şekilde bunların hesabı sorulmalı. Güzel bir adımdır bu gelişme elbette. PKK'nın faili meçhullerinin iyi soruşturulması içindemokratik ve barışçıl bir zemin oluşturulmalı. Çünkü bölgede hâlâ mağduriyetler var. Bu mağduriyetlerolduğu zaman diğer sorunlar göz ardı oluyor. Aksi takdirde yapılacak soruşturma ve atılacak adımlar, siyasi adımlar olarak değerlendirilebilir.
Sercavan internet sitesi editörü eski PKK yöneticisi Şükrü Gülmüş: Devlet ile PKK savaşan iki güç. Bir tarafın bunları soruşturması doğru değildir. Ama savcının kendisi eğer Türkiye'deki demokrasinin bir göstergesi olarak böyle bir şeyi gündemine almışsa nihai bir durum olarak bu bir örnektir. JİTEM'i bir kurum olarak görmüyorum. Devletinkendisi, PKK ve Hizbullah üç ana güçolarak bu savaşa bizzat iştirak etmiştir. İştirak eden güçlerin işlediği faili meçhul cinayetleri kim ele alırsa alsın benim onlara yaklaşımım şu olur: Eğer memleketime gelebilirsem aynı şekilde tanıklığımı da savcıya bildireceğim. Eğer infazları ele alacaksak bir bütünlük olarak devletin, PKK'nın ve Hizbullah'ın yapmış oldukları ama herkes kendi teşkilatları içerisinde olanları söylemeli.
Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi Sözcüsü Halim İpek: PKK'nın infazlarına yönelik soruşturmanın yıllardır açılması gerekiyordu. Geç de olsa çok önemli bir adım atılmış oldu. Adil soruşturmaların bizi aydınlığa götüreceğine inanıyorum. Hatalarla yol alamayız. Bunu gerek devlet adına yapanlar olsun gerekse örgütün yapmış olması bir şeyi değiştirmez. Kirlilik üzerine bir şey inşa edilemez. Bu soruşturma, bir yüzleşmedir. Örgütün kendisiyle, yaptığıyla yüzleşmesi de olacaktır. Bu yüzleşme önümüzü açacaktır. Ben sorunun çözümü için çok umutluyum. Çözümün de yaklaştığına inanıyorum.
Dicle Fırat Diyalog Grubu Başkanı Muhittin Batmanlı: PKK'nın öldürdüğü binlerce insan var, bunların ortaya çıkarılması gerekir. Hizbullah'ın öldürdüğü insanlar, korucular ve JİTEM'in öldürdüğü insanlar var. Bunu yapanlar 'araştırılsın' diyor, sanki kendileri yapmamış gibi. Bu konuda komisyon oluşturulabilir. PKK 'akil adamlar' diyor, bunu demeye hakkı yok. Hizbullah'ın bunu demeye hakkı yok. Bunu ancak ölümlere bulaşmamış kişiler söyleyebilir.
Şerafettin Elçi-Diyarbakır Milletvekili: Bir cinayet varsa bu cinayetlerin araştırılması gerekiyor. Ama ciddi delil melil yokken birini yıpratmak veya birilerini yıpratma hesaplarına yargıyı alet etmem doğru değil. Ama ciddi delil varsa elbette bir cinayet kimin olursa olsun bu cinayetin aydınlatılması ve soruşturulması lazım.

Yurtdışı kaynaklı sanal kumar şirketleri kafelere bayilik veriyor

Yurtdışı kaynaklı yasa dışı sanalkumar sitelerinin Türkiye'deinternet kafe ve özel ya-pılan mekânlar üzerin-den faaliyet yürüttüğü or-taya çıktı. Emniyet, yaptığı operasyonlarla, ülkemizde400 farklı sanal kumar si-tesinde 500 bin kişinin ba-his oynadığını tespit etti.
Türkiye'de sanal ortamda kumar oynamaya karşı alınan önlemlere rağmen yurtdışı kaynaklı sanal kumar şirketleri Türk vatandaşlarınıkumar tuzağına düşürüyor. Sanal kumar şirketleri, bölgede özel oluşturulan mekânlara ve internet kafelere özel üyelikler üzerinden bayilik veriyor. Türkiye'deki bayilere özel içerik ve yazılım üreten bu sitelerin sunucuları Kıbrıs, Hollanda ve İngiltere'de bulunuyor. Sitelere de sadece Dinamik İsim Serverları (DNS) ayarları ve Proxy siteleri olarak bilinen sanal geçiş yolları ile ulaşılıyor.
Emniyet birimlerine göre Türkiye'deyaklaşık 400 sanal kumar bayiliği bulunuyor. Daha çok sanal kumar için oluşturulan mekânlar ve internet kafelerde örgütlenen bu bayilerde yaklaşık 500 bin kişinin bahis oynadığı belirtiliyor. Türkiye'de yurtdışı merkezli sanal sitelerde yasa dışı bahis miktarının 1 milyar dolarlık kayıt dışı pazarınınbulunduğu ifade ediliyor. Ancak kayıt dışı olması nedeniyle gerçek rakamlar bilinmiyor. Hazırlanan çalışmalarda sanal kumar bayiliği yapan şebekelerin yöntemleri de deşifre ediliyor. Buna göre bazı internet kafelere gidenlere oynayacakları oyun için 'Fişli mi fişsiz mi?' diye soruluyor. Fişli diyenler İddaa gibi yasal oyunlara yönlendiriliyor. Fişsiz oyunlarda ise yurtdışı domainler üzerinden açılan hesaplarda bahis, poker ve sanal kumar oyunları oynatılıyor. Site yöneticileri, öncelikle küçük miktarda kazanan kişilere paralarını hemen gönderiyor. Ancaksite sahipleri yüksek miktarda para kazananlara da 'Sistemime girerek hile yapmış' gibi gerekçelerle hiçbir ödeme yapmıyor. Bahis oynayan kişilerin 'parasını alamadığı gerekçesiyle' polise yapabilecekleri herhangi bir itiraz kendisi hakkında suç ihbarı anlamına geliyor. Bu nedenle şahıslar emniyete gitmekten kaçınıyor. Bu sayede site sahipleri yüksek miktarda vurgun yapıyor.
Kumar siteleri sahtekârlık da yapıyor
İnternet üzerinden kredi kartı ile oynanan kumar ve bahsin, binlerce insanı tefecilerin eline düşürdüğü, borcunu ödeyemeyen pek çok kişinin de kayıplara karıştığı bildiriliyor. İnternet üzerinden oynanan poker ve sanal kumar oyunlarında da site sahipleri tamamen oyunu kontrol edebiliyor. Sanal kumar bayilerine yönelik özelüretilen yazılımla kumar oynayan kişinin elindeki kartlar site yöneticisi tarafından görülüyor. Diğer oyuncular da şirketin yönettiği sanal oyuncular oluyor. Sistemde kişiye istenildiği zaman kazandırılıyor. İstenildiği zaman da kaybettiriliyor. Bu türden sanal kumar bayilerine gelen kişiler, site adı kullanmadan domain üzerinden IP numarasıyla sanal kumar sitelerine erişim sağlıyor. Bu tip yerlerin teknik takibi zor olduğundan ancak ihbar üzerine suçüstü basılabiliyor.

İşte Haklarındaki Asıl Suçlamalar

Türkiye'de tutuklanan gazeteciler sık sık gündeme geliyor. Bir kesim bunların susturulduğunu iddia ediyor. Gazeteciler neyle suçlanıyor?
Son dönemde özellikle Ergenekon, Oda TV ve terör örgütü KCK'ya yönelikoperasyonlarda 'gazeteci' kimliği olan bazı isimlerin gözaltına alınması kamuoyunda en çok gündeme getirilen konulardan biri.
Bazılarına göre 'gazeteciler' susturulmak isteniyor.
Türkiye'de 100'ün üzerinde gazetecinin mesleğinden dolayı yargılandığı ileri sürülüyor.
Ancak Adalet Bakanlığı'nın, yaptığı inceleme ise iddiaları yalanlıyor.
Buna göre, yargılamaların çoğunluğunu 'terör örgütü üyeliği' oluşturuyor.
Hüküm giyenler arasında adam öldürenler ve polise ateş açanlar bilevar.
Tutuklular, 'adam öldürmek, gasp, silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor.
Listede, Ergenekon, TİKKO, THKP/C, DHKP-C, MKP,MLKP, Devrimci Karargâh ve terör örgütü PKK üyesi veya yöneticisi olma suçundan yargılananlar yer alıyor.

02 Şubat 2012

Başçı Türkiye'nin gizli servetini açıkladı

Merkez Bankası Başkanı Başçı, yastık altında bulunan altınların Türkiye'nin gizli serveti olduğunu söyledi. Başçı, "Yastık altındaki altınların banka mevduatına dönüşmesi, vatandaşların gelir elde etmesi yönünde adımlar atabiliriz" dedi.



 Yerel kanallarda yayınlanan Anadolu'da Sabah programının Başkent Konukları'na katılan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyon, kredi kartı borçları, yastık altındaki altınlar, enflasyon üzerine açıklamalar yaptı.
Yeni dönemde rezervlerin içinde altının payının artmasını arzu ettiklerini kaydeden Başçı, "Daha çok altın, daha az döviz kompozisyonuna ilerliyoruz. Bunu yapmak için Türk Lirası cinsinden zorunlu karşılıkların bir kısmını altın cinsinden tutulmasına izin vermek. Vatandaşın yastık altındaki altınların banka mevduatına altın depo hesaplarına dönüşmesi vatandaşların gelir elde etmesi aynı zamanda merkezin altın rezervlerinin güçlendirilmesi yönünde adımlar atabiliriz." şeklinde konuştu.
Türkiye'de yastık altındaki altının miktarının çok kesin olmadığını dile getiren Başkan Başçı, "Ancak altın ithalatından yola çıkarak ihracatı düştüğünüzde tahminler yapılabiliyor. Oldukça yüksek altın stoğu olduğunu tahmin ediyoruz. Özellikle Türkiye'de gelenektir, düğünlerde çok fazla altın verilir. Vatandaşın evinde tuttuğu altınların çok fazla rapor edildiğini düşünmüyorum. Bu Türkiye'nin gizli serveti. Bir Hindistan, bir Türkiye'de böyle bir gelenek var." değerlendirmesi yaptı.
Zorunlu karşılıklarda indirime gidilip gidilmeyeceğine ilişkin değerlendirme yapan Başçı, zorunlu karşılıkların 2011 yılında önemli ölçüde değişiklikler yaparak kullanıldığını söyledi.
Aşırı hızlı kredi büyümesini makul seviyelere indirmesi açısından önemli olduğunu, Merkez'in piyasayı fonlar hale geldiğini ifade eden Başçı, zorunlu karşılıkların Merkez Bankası'nın elini güçlendirdiğini dile getirdi.

Başbuğ iddianamesi tamamlandı


İnterner andıcı kapsamında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İnternet andıcı davasıyla birleştirilmesi istenen iddianamede Başbuğ, örgüt yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüsle suçlandı.
İnternet andıcı soruşturmasında tutuklanan eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında iddianame hazırlandı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianamede Başbuğ tek şüpheli olarak yer aldı. İstanbul Başsavcı Vekili Fikret Seçen tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde gönderildi.
İddianamenin, internet andıcı davasıyla birleştirilmesi talep edildi. 39 sayfalık iddianamede tek şüpheli olarak yer alan Başbuğ'un "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi ve "Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi.
İnternet andıcı davasında 15'i tutuklu 29 sanık yargılanıyor.
SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
Öte yandan, internet andıcıyla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi. Savcı Kansız'ın bazı isimler hakkında inceleme yaptığı, bu isimler arasında eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın da bulunduğu kaydedildi.
(CİHAN)

Sarkozy Bu İddiayla Suçlanıyor

Le Canard Enchaîne gazetesi, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yi, Ukrayna'daki oğlunu ülkeye getirmek için devletin jetini kullanmakla suçladı.



Haberin bir bölümünü doğrulayan Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Sarkozy'nin makam uçağının Ukrayna'ya gidip gelmesi için kendi cebinden 7 bin 600 avro ödediğini açıkladı.
Falcon tipi bu tür bir özel uçağın 1 saatliğine kiralanması için 5 bin avro ödenmesi gerektiğini yazan gazete, Fransa'dan kalkan ve Ukrayna'dan yolcusunu aldıktan sonra tekrar ülkeye geri dönen uçağın kira maliyetinin 40 bin avro civarında olduğuna dikkat çekti.
Sarkozy'nin, 26 yaşındaki oğlu Pierre Sarkozy, Ukrayna'da gıda zehirlenmesi teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı.

TÜİK, enflasyon sepetini güncelledi


Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) güncellenen enflasyon sepetine 12 ürün girdi, 9 ürün sepetten çıkarıldı. Sepete giren ürünler arasında ayran, duş jeli, araba yıkama ücreti, uçak ücreti, katı meyve sıkacağı ve cep telefonu görüşme ücreti bulunuyor. Sepetten çıkarılan ürünler arasında ise üzüm yaprağı, ampul, çamaşır deterjanı, VCD, internet aylık ücreti gibi ürünler yer alıyor.
TÜİK'in internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Tüketici Fiyatları Endeksi mal ve hizmet sepeti oluşturulurken Hanehalkı Bütçe Anketi (HBA) sonuçlarına göre toplam harcama içerisinde 1/1000'den daha fazla ağırlık alan ürünler, endeks sepeti kapsamına alınıyor. Yıl boyunca her ay düzenli olarak yapılan HBA anketi sonuçlarına göre, TÜFE endeks sepeti güncelleniyor ve önemini yitiren mal ve hizmetler endeks kapsamı dışında bırakılıyor.
HBA verilerinin yanı sıra otomobil, otoban geçiş, şehirler arası tren, cep telefonu görüşme, internet, özel televizyon yayın aidatı, gazete ve dergi ücretleri gibi mal ve hizmetler için idari kayıtlardan elde edilen harcama ve ciro bilgileri ile sepetin kapsamı ve ağırlık yapısı da her yıl güncelleniyor.
-Sepete giren ürünler-
2012 yılı için TÜFE sepetine eklenen ürün listesinde, ayran (1 lt), katı meyve sıkacağı, bulaşık deterjanı (bulaşık makinesi için tablet), araba yıkama ücreti, duş jeli, otomobil (2000 cc), otoban geçiş ücreti (2012 yılında 12 çeşit ile temsil ediliyor. 2 yeni çeşit eklendi), şehirler arası tren ücreti (2012 yılında 20 hat ile temsil ediliyor. Bir yeni hat eklendi, 4 hat çıktı), uçak ücreti (2012 yılında 64 hat ile temsil ediliyor. 10 yeni hat eklendi, 1 hat çıktı), cep telefonu görüşme ücreti (233 çeşit ile temsil ediliyor. 5 yeni çeşit eklendi, 1 çeşit çıktı), özel televizyon aidatı (12 çeşit ile temsil ediliyor. 11 yeni çeşit eklendi, 5 çeşit çıktı), magazin ve dergi (8 çeşit ile temsil ediliyor. Bir yeni çeşit eklendi, bir çeşit çıktı) bulunuyor.
-Sepetten çıkan ürünler-
Sepetten 9 ürün çıkarılırken, bu ürünler arasında da ''üzüm yaprağı, erkek palto, ampul (şeffaf), çamaşır deterjanı (elde yıkama için), enjektör (5 cc'lik), kamera (bilgisayar için, web cam), VCD (film), internet aylık ücreti (Tt-Net-çevirmeli), modem (ADSL)'' yer alıyor.
-Fiyat derleme sıklığı dörde çıkarılan ve bire indirilen ürünler-
Fiyat derleme sıklığı dörde çıkarılan 15 ürün arasında, ''dana eti (kuşbaşı), koyun-kuzu eti (kemikli parça), tavuk eti (baget), tavuk eti (göğüs), tavuk eti (bütün), süt (uzun ömürlü), yoğurt (normal), beyaz peynir (tam yağlı), yumurta, margarin (paket-sade), ayçiçek yağı, zeytin (siyah), toz şeker, çay (Kamelya veya Rize Turist), çay (özel)'' bulunuyor.
Fiyat değişimi az ve toplam sepet içerisinde ağırlığı yüzde 7,53 olan 78 ürün için fiyat derleme periyotu ise ayda bir sefere indirildi. Bu ürünler için fiyatlar, ayın 2. yarısında, ayın 20'sini kapsayan dönemde derlenecek. Fiyat derleme sayısı ayda bire indirilen ürünler şöyle:
''Dikiş ücreti (kadın, tek pantolon), giysi tamiri (pantolon paçası katlama), giysi tamiri (fermuar değiştirme), kuru temizleme (tek ceket), kuru temizleme (tek pantolon), erkek ayakkabı tamiri, kadın ayakkabı tamiri, cam (düz cam), soba (kömür sobası), kombi bakımı (işçilik), anahtar yaptırma ücreti (yaprak tipi), anahtar yaptırma ücreti (noktalı (bilyalı) tipi), kilit (dış kapı), soba borusu, soba kovası, el süpürgesi (çalı), gündelikçi ücreti, halı temizletme ücreti (makine), doktor muayene ücreti (muayenehane), doktor muayene ücreti (özel hastane, dahiliye), diş çektirme ücreti (muayenehane, diş çekme), diş dolgu ücreti (muayenehane, azı dişi, kompozit dolgu), röntgen çektirme ücreti (Mua.,Lab., Poli., Gör.Mrk.,Akc.Gr.), ultrason ücreti (Özel Hast., Lab., Poli., Gör.Mrk., Üst Batın), emar ücreti (Özel Hast., Lab., Poli., Gör.Mrk., Beyin), laboratuvar tahlil ücreti (özel laboratuvar, kan sayımı), laboratuvar tahlil ücreti (özel laboratuvar, tam idrar), laboratuvar tahlil ücreti (özel laboratuvar, kan şekeri), hastane yatak ücreti (özel hastane, tek kişilik özel oda), ameliyat ücreti (özel hastane, bademcik), doğum ücreti (özel hastane, normal), doğum ücreti (özel hastane, sezaryen), otopark ücreti (1 saat ), köprü geçiş ücreti (İstanbul-OGS), köprü geçiş ücreti (İstanbul-KGS), şoför eğitim kurs ücreti, tren ücreti (banliyö) 1. tarife (tam), tren ücreti (banliyö) 1. tarife (öğrenci), metro ücreti 1. tarife (tam), metro ücreti 1. tarife (öğrenci), tramvay ücreti 1. tarife (tam), tramvay ücreti 1. tarife (öğrenci), belediye otobüs ücreti 1. tarife (tam), belediye otobüs ücreti 1. tarife (öğrenci), dolmuş-minibüs ücreti (yakın mesafe-tam), servis ücreti (okul için), taksi ücreti (gündüz-açılış 1 km), vapur ücreti (şehir hattı) 1. tarife (tam), vapur ücreti (şehir hattı) 1. tarife (öğrenci), vapur ücreti (deniz otobüsü) 1. tarife (tam), vapur ücreti (deniz otobüsü) 1. tarife (öğrenci), nakliye ücreti (tüm ev eşyası-2 km), evde beslenen hayvan aşısı, futbol sahası kiralama ücreti (akşam), fotoğraf tabetme ücreti (10x15), resim çektirme ücreti, sinema (tam), tiyatro-devlet (tam), internet kafe saat ücreti, anasınıfı ücreti (devlet), özel ilköğretim ücreti (1-5.Sınıf), özel ilköğretim ücreti (6-8.Sınıf), özel lise ücreti, özel dershane ücreti (SBS Hazırlık-8.Sınıf), özel dershane ücreti (üniversiteye hazırlık), özel üniversite ücreti, bilgisayar kursu (işletmenlik), lisan kursu (gündüz-hafta sonu), KPSS kursu, yurt ücreti (üniversite-özel), erkek berberi (saç kesme), kadın berberi (saç kesme), kadın berberi (fön çekme), kadın berberi (saç boyama), kaş aldırma ücreti, manikür (kadın için), kreş ve gündüz bakım evi, zorunlu deprem sigortası (Dask).''


-Aylık ortalama fiyat hesaplama yönteminde değişiklik-
2011 ve önceki yıllarda ayda dört kez fiyatı derlenen taze meyve-sebze, akaryakıt-tüp gaz ve ayda iki kez fiyatı derlenen diğer ürünler için aylık ortalama fiyatlar, ilk 15 gün ve son 15 gün için geometrik ortalama ile bulunan fiyatların aritmetik ortalaması alınarak hesaplanıyordu. Mevsimsel ürünler için derlenen fiyat sayılarının, ay içi iki dönem arasında homojen dağılmaması halinde uç değerler aylık ortalama fiyatı yanlı hale getirmesi nedeniyle, dönemler arası fiyat sayısındaki farklılıklar ve uç değerlerin getirdiği yanlılığı ortadan kaldırmak amacıyla aylık ortalama fiyat hesaplama yönteminde değişiklik yapıldı.
Yapılan değişiklik ile 2012 yılından itibaren ay içerisinde derlenen tüm fiyatların geometrik ortalaması alınarak aylık ortalama fiyat hesaplanacak.
-Ana grup ve madde düzeyleri için ağırlık setleri internet üzerinden yayınlanacak-
Duyuruya göre, TÜİK tarafından yayınlanan madde fiyatları, o maddeye ilişkin olarak iş yerlerinden derlenen tüm fiyatların geometrik ortalaması alınarak hesaplanan fiyatlar olurken, iş yerlerinden fiyatı derlenen bazı ürünlerde zaman zaman tanım ve kalite değişikliği gibi nedenlerle farklılaşma olabiliyor. Bu değişiklik fiyatlara da yansırken, yayınlanan fiyatlar kalite değişimini de içeriyor. Örneğin fiyatı takip edilen cep telefonunun tanımında bir değişiklik yapılıp, kamerasız cep telefonu yerine kameralı cep telefonu fiyatı derlenmesi gerekiyorsa, iş yerinden derlenen kameralı cep telefonu fiyatı madde fiyatı olarak yer almakla birlikte endeks hesabında iki cep telefonu arasındaki kalite gözetilerek endeks oluşturuluyor.
Endeks hesaplamaları, madde çeşidi düzeyinden başlıyor ve elde edilen rakamlar kullanılarak madde düzeyi için endeks hesaplanıyor. Örneğin sepette yer alan cep telefonu görüşme ücreti bir madde olarak tanımlanıyor ve 233 farklı görüşme çeşidinden oluşuyor. Endeks 233 çeşit görüşme için hesaplanıyor ve her görüşme çeşidinin ağırlığı ile değerlendirilerek cep telefonu görüşme ücreti için madde düzeyinde endeks bulunuyor. Doğrudan cep telefonu görüşme ücreti olarak madde düzeyinde verilen bir fiyat üzerinden hesaplanacak endeks rakamı, madde çeşidi kullanılarak başlayan ve madde çeşidi ağırlıklarının da hesaba katıldığı cep telefonu görüşme ücreti endeksinden farklı olabilecek.
Veri kullanıcılarının madde düzeyinde verilen ağırlıklar ve ortalama fiyatlar üzerinden hesaplayacakları endeks rakamları, açıklanan nedenlerle TÜİK rakamlarından farklılık gösterebilecek.
Bu arada, TÜİK duyurusunda endekste 2012 yılı ana grup ve madde ağırlıkları da yer aldı.

YÖK 'halka açıldı', herkes görüşünü paylaşabilecek

YÖK yeni bir uygulamayı hayata geçirerek, internet sitesinde bir forum oluşturdu. Artık akademisyenlerden öğrencilere kadar herkes YÖK Bilgi Paylaşım Forumu'na girerek, belirlenen konularla ilgili görüşlerini paylaşabilecek.

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya da öğretim görevlileri ve akademisyenlere foruma ilişkin bilgilendirme maili gönderdi.
YÖK olarak bir ilki başlatmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Çetinsaya mesajında, YÖK Bilgi Paylaşım Forumu'nun hayata geçirildiğini belirtti. Forumda ilk olarak ''Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı''nı (ÖYP) tartışmaya açtıklarını anlatan Çetinsaya, akademisyenlerin, üniversite öğrencilerinin, ÖYP'de yer alan gençlerin ve sistemi tartışmak isteyen herkesin katılımına açılan konuya ilişkin görüş ve yorumları beklediklerini bildirdi.

Çetinsaya, mesajında şunları kaydetti:
''Kurmuş olduğumuz forum sistemiyle farklı program ve uygulamaları da zaman içerisinde tüm paydaşlarımızın fikir ve eleştirilerine açacağız. Bilgi Paylaşım Forumunda yer alan ilgili bölüme forumda tartışılmasını isteğiniz konuları yazmanız bir tartışma platformu oluşturacak ve buradaki görüşler yükseköğretim sistemimize katkı sağlayacaktır. İlginize teşekkür eder en içten dileklerimi sunarım.''
YÖK bünyesinde ilk defa oluşturulan forum, http://forum.yok.gov.tr adresinden hizmet verecek. Herkesin kullanımına açık forumla Kurul'un program ve projeleri konusundaki görüş ve eleştiriler alınacak. Forumda tartışılacak konular yine katılımcılar tarafından belirlenebilecek.

01 Şubat 2012

Mısır’da kanlı karşılaşma: 73 ölü

Mısır’da iki ezeli rakibin maçında çıkan olaylarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti.



Mısır'ın Port Sayid kentinde oynanan bir futbol maçı kanlı bitti.
Reuters haber ajansının geçtiği bilgiye göre olayda 73 kişi hayatını kaybederken, bine yakın kişi de yaralandı.
Ezeli rakipler "Al Ahli" ve "Al Masri" takımları arasındaki müsabakada, maçı kazanan "El Masri" taraftarlarının sahaya inmesi tansiyonu oldukça yükseltti.
Ööfkeli El Masri taraftarları rakip takımın destekçilerine şişe ve taş attı.

Yolcusunu üşüten şoföre ceza

Kırıkkale Minibüsçüler Odası Başkanı Güven Ceylan, ilde yolcusunu üşüten minibüs şoförlerine cezai işlem başlatıldığını söyledi. İlk olarak minibüsçülerin uyarıldığını ifade eden Başkan Ceylan, uyarılara uymayan sürücülerine 169 TL cezai işlem uygulandığını belirtti.


Kışın, kendini iyiden iyiye hissettirdiği ilde, Kırıkkale Minibüsçüler Odası ve Kırıkkale Belediyesi'nin uygulaması vatandaşları memnun ediyor. Başkan Ceylan, "Toplanma merkezi olan Bahçelievler Mahallesi'nden yola çıkan minibüsler, kaloriferlerini açarak duraklarına hareket ediyorlar. Araç sahiplerine hareket merkezine kadar, minibüslerin içini ısıtmak zorunluluğu getirildi. Durakta bekleyen araç, kontak kapatmayarak aracın içi sıcak tutuluyor. Bu kurala uymayanlara cezai işlem uygulanıyor." dedi.
Kırıkkale vatandaşının rahatı için ekiplerin gece gündüz çalıştığını ifade eden Başkan Güven Ceylan, kışın yolcuların minibüslerde üşüdüğünü tespit ettiklerini ve gerekli çalışma başlattıklarını belirtti. Ayrıca, Başkan Ceylan, minibüslerin zincirsiz yola çıkmadığını, halkın güvenliği için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.
Özelikle sabah ve akşam saatlerinde Kırıkkale'nin havasının daha soğuk olduğunu ifade eden Akın Elibol, Kırıkkale Minibüsçüler Odası ve Kırıkkale Belediyesi'nin çalışmasından memnun olduğunu dile getirdi.
Kontrollerde, bazı minibüsçülerin kaloriferlerini yakmadığını açıklayan Elibol, "İnsanlar soğuk araçta yolculuk ediyorlardı. Minibüsçüler Odası ve zabıtanın denetimlerini atırmasının ardından araç şoförleri kaloriferlerini yakmaya başladı." diye konuştu.
(CİHAN)

İlaç krizi çözüldü

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacıları Birliği (TEB) arasında yapılan protokol görüşmelerinin mutabakatla sonuçlandığını, protokol hükümlerinin 1 Temmuz 2015 tarihine kadar uygulanacağını bildirdi.


SGK ile TEB arasında ilaç alım sözleşmesi imzalandı. Çelik, Bakanlığın Reşat Moralı salonunda SGK ile TEB arasında yapılan görüşmenin ardından, yaptığı açıklamada, vatandaşların ilaca erişiminde bundan önce olduğu gibi bundan sonrada bir sorun yaşanmayacağını söyledi.
Yeni protokolün eczanelerin sıkıntılarını ortadan kaldırmaya dönük ciddi anlamda yeni düzenlemeler içerdiğini ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
''Öncelikli olarak yaklaşık 20 bin eczanemizin ekonomik durumlarını iyileştiren eczane iskonto oranlarında iyileştirmeler yapılmıştır. Buna göre yıllık hasılatı 0-600 bin TL olan eczanelerimizin eczane iskonto oranı sıfır; 600-900 bin TL olan eczanelerimizin eczane iskonto oranları yüzde 1; 900-1 milyon 500 bin TL olan eczanelerimizin eczane iskonto oranları yüzde 2,5; 1 milyon 500 bin TL üzeri olan eczanelerimizin, eczane iskonto oranı yüzde 3 olarak belirlenmiştir.
İlaveten eczanelerimize yeni bir uygulama olarak reçete başı 25 kuruş ödeme yapılacak.''
-Fesih işlemleri zorlaştırıldı-
Çelik, eczaneleri rahatlatan bazı diğer hükümlerle ilgili de şunları kaydetti:
''Öncelikli olarak SGK ile yaklaşık 2 bin eczanenin çeşitli nedenlere gündeme gelen sözleşmelerinin feshi durduruldu. Yeni protokole göre fesih işlemleri zorlaştırılmış, fesih süreleri 2 yıldan 1 yıla indirilmiştir.
Fesihler uygulanmadan önce uyarı şartı getirilmiştir. İtiraz edilen reçetelerin incelenmesinde, eczacı odasından da üyenin katılması sağlanmıştır. İlk kez SGK'da İtiraz İnceleme Üst Komisyonu kurularak, mutabakat sağlanamayan reçetelerin bir üst komisyonda görüşülmesi imkanı getirilmiştir. Her 4 ayda bir SGK ile TEB arasında hizmet sunumuyla ilgili değerlendirme toplantıları gerçekleştirilecektir.''
Eczanelerin stok zararlarının ne zaman ödeneceğine ilişkin soru üzerine de Çelik, protokol çerçevesinde bu konuların da değerlendirildiğini söyledi.
Çelik, eczanelerle kurum arasındaki aksayan ilişkilerin giderilmesi konusunda periyodik toplantıların gerçekleştirilmesi ve yaşanan sıkıntıların giderilmesi konusunda mutabakat olduğunu ifade etti.

Ocak ayı ihracatı 10,5 milyar dolar oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ocak ayında Türkiye'nin ihracatının 2011 yılının aynı ayına göre yüzde 10 artışla 10 milyar 554 milyon dolar olduğunu bildirdi.


Büyükekşi, ocak ayı ihracat rakamlarını İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası'nda (İTSO), düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.
Mehmet Büyükekşi şunları kaydetti:
''Ocak ayında ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 artışla 10 milyar 554 milyon dolar oldu. Ocak ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 609 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi sektörümüz yaparken, kimyevi maddeler sektörümüz 1 milyar 309 milyon dolar ile ikinci sırada, çelik sektörümüz ise 1 milyar 256 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.
Tarım sektörlerimiz ocak ayında 1 milyar 520 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 14,4 pay alırken, 8 milyar 757 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sanayi sektörlerimizin payı yüzde 83 oldu. Madencilik ürünleri sektörümüz ise ocak ayında 276 milyon dolar ile toplam ihracattan yüzde 2,6 pay aldı. Ocak ayında en fazla ihracat artışını yüzde 223 ile mücevher sektörümüz, yüzde 33 ile tütün sektörümüz ve yüzde 32 ile halı sektörümüz yakaladı.''
Büyükekşi, ocak ayında 2 yeni ihracatçı sektörün rakamlarını açıklamaya başladıklarına da değinerek, ''Yeni sektörlerimizden iklimlendirme sanayisi sektörümüzün ihracatı ocak ayında yüzde 7 artarken, savunma sanayisi ihracatımız yüzde 19,6 arttı'' dedi.

Eczacılardan ilaç açıklaması

Türk Eczacılar Birliği(TEB) Genel Sekreteri Harun Kızılay, ''Eczacılar Sayın Bakan ile yapacağımız görüşme sonuçlanana kadar hastalarımıza eskisi gibi ilaç hizmeti vermeyi sürdürecektir'' dedi.


TEB Merkez Heyeti ile değerlendirme toplantısını ardından saat 24.00'te sona erecek ilaç alımı protokolü ile ilgili açıklamalarda bulunan Kızılay, SGK üst düzey yetkililerinden sonra 26 Ocak Perşembe gününden itibaren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yapılan görüşmelerde de ''ilaçta kemer sıkma dönemi dolayısıyla eczacıların üzerine haksız yere bindirilen yükü azaltacak herhangi bir uzlaşıya varılamadığını'' söyledi.
Kızılay, şöyle konuştu:
''Sayın Bakan, protokolün bitiş tarihi olan 1 Şubat 2012 Çarşamba günü saat 10.00'da merkez heyetimizi yeni bir toplantıya çağırmış bulunmaktadır. Protokol süresi bitmiş olduğu halde Birliğimiz toplantıya katılım sağlayacaktır. Sayın Bakanın 74 milyonun önünde 24 bin eczacıya verdiği söze güvenerek, 1 Şubat itibarıyla yeni bir dönem başlamasına karşın eczacılarımızın yarın sabah vereceği ilaçların geri ödenmesinde herhangi bir sorun olmayacağını düşünüyoruz. Eczacılar, Sayın Bakan ile yapacağımız görüşme sonuçlanana kadar hastalarımıza eskisi gibi ilaç hizmeti vermeyi sürdürecektir.''
Türk Eczacıları Birliğinin amacının İlaç Alım Protokolü'nü imzalamak olduğunu vurgulayan Kızılay, şunları kaydetti:
''Ancak mesleki haklarını korumakla yükümlü olduğu eczacılar adına herhangi bir protokol değil, eczacıları bu kaos ortamından çıkartacak bir protokol imzalama istek ve kararlığındadır. Bu nedenle Sayın Bakan ile yapılacak görüşme bizler açısından son derece önemlidir. Tüm eczacıların ve hastalarımızın gözü, kulağı bu görüşmededir. Bizler, yarın yapılacak görüşme sonucunda sorunlarımızın Sayın Bakan tarafından çözüleceğini, eczacılara yapılan haksızlıkların giderileceğini ve eczacıları, dolayısıyla da hastalarımızı korumak için bir adım atılacağını umuyoruz.''

Çek Kanununda değişiklik yapan tasarı yasalaştı

Karşılıksız çekte adli para cezası ödenmediği için uygulanan hapis cezası yerine idari nitelikle yaptırım uygulanacak.
TBMM Genel Kurulunda, Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edilerek yasalaştı.
Kanuna göre, hakkında işlem yapılan kişiye uygulanan adli nitelikteki yaptırım, idari nitelikte bir yaptırıma dönüştürüldüğünden, daha önce Adli Sicilde tutulan yasaklılık durumuna ilişkin kayıtlar, Merkez Bankasında tutulacak.
Çek defterinin her bir yaprağına, çekin basıldığı tarih de yazılacak.
-Bankaların sorumluluğu artacak-
Kanunla, bankaların karşılıksız çek keşide edilmesindeki sorumluluğu artırılıyor.
Buna göre, banka ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli bin TL veya üzerinde ise bin TL, çek bedeli bin TL'nin altında ise çek bedelini ödeyecek. Karşılığının kısmen bulunması halinde de çek bedeli bin TL veya altında ise kısmi karşılığı bin TL'ye tamamlayacak, çek bedeli bin TL'nin üzerinde ise kısmi karşılığa ilave olarak bin TL'yi ödeyecek.
Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren 5 yıl içinde ibraz edilmemesi halinde, muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erecek.
Kanuni ibraz süresi içinde, karşılıksız çek veren kişi hakkında uygulanan adli nitelikteki yaptırım, idari nitelikte bir yaptırıma dönüştürülecek. Buna göre, mevcut durumda, karşılıksız çek veren kişi hakkında her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezası verilirken; yapılan değişiklikle, savcı tarafından her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve açma yasağı kararı verilecek.
Karşılıksız çekin keşide edilmesi halinde, hamilin 6 ay içinde talep etmesi durumunda, Cumhuriyet Savcısı tarafından her bir çekle ilgili çek düzenleme veya çek hesabı açma yasağı verilebilecek.
-Dolandırıcılık ve sahteciliğe ceza-
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı; karşılıksız çekin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi halinde de verilecek.
Böylece, karşılıksız çekle birlikte aynı zamanda dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi halinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmesinin yanısıra, kişi TCK'nın ilgili hükümlerine göre de cezalandırılacak.
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına karşı yapılacak başvuru ve itirazlar hakkında, Kabahatler Kanunu uygulanacak. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına karşı yapılan başvurunun kabulü halinde, buna ilişkin bilgiler, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Merkez Bankasına elektronik ortamda bildirilecek.
-Karşılıksız çek kesenlere 10 yıl yasak-
Karşılıksız kalan çek bedelinin faizi ile birlikte tamamen ödenmesi durumunda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak, bu durum Merkez Bankasına bildirilecek. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının verildiği savcılığa başvurularak talebin geri alınması halinde de çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kayıt, üzerinden 10 yıl geçmesi halinde Merkez Bankası tarafından resen silinecek. Böylece karşılıksız çek kesen kişilere 10 yıl süreyle çek verilmeyecek.
Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişiye, her bir çekle ilgili uygulanan 1 yıla kadar hapis cezası, 300 TL'den 3 bin TL'ye kadar idari para cezasına dönüştürülecek.
Bankalar, kanunun yürürlüğe girmesinin ardından 1 ay içinde yeni çek defterlerini bastıracak. Bankalar, 31 Aralık 2012 yılına kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verecek ve ellerindeki eski çek defterlerini imha edecek. Eski çeklerin hukuki geçerliliği devam edecek.
Üzerinde basıldığı tarih yer almayan çeklerin, 30 Haziran 2018 tarihine kadar bankaya ibraz edilmemesi halinde muhatap bankanın, bu kanuna göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu da sona erecek.
Çekin, yazılı düzenleme tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazı, 31 Aralık 2017'den önce geçersiz olacak.
Suç karşılığında uygulanan yaptırımı, idari yaptırıma dönüştüren fiiller nedeniyle soruşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca, kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında mahkemece idari yaptırım kararı verilecek. Yargıtay'da bulunan dosyaların geri gönderildiği mahkemeler duruşmasız karar verecek.
Kanunun yayımı tarihinden önce verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına ilişkin kayıtlar, Merkez Bankasında tutulmaya devam edilecek.


-Başvuru haklarında zamanaşımı 3 yıl-


TBMM Genel Kurulunda tasarıya iki madde daha eklendi.


İlk madde ihdasıyla, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 726. maddesinin bir ve ikinci fıkralarında yer alan ''6 ay'' ibareleri ''3 yıl'' şeklinde değiştirildi. Buna göre, hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl geçince zamanaşımına uğrayacak.


Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacak.


Diğer madde ihdası ile aynı yönde düzenleme Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda da yapıldı.


Tasarının kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Meral Akşener, alınan karar gereği birleşimi yarın saat 13.00'de toplanmak üzere kapattı.