24 Aralık 2011

Yüzünüz artık cebinize girecek!



Teknoloji o kadar gelişti ki, bilim adamları üç boyutlu yazıcılar ile organ naklinde çığır açmak için uğraşırken, şimdiden üç boyutlu yazıcılar sayesinde yüzünüzün alçıdan bir kopyası yapılabiliyor.
BBC Focus dergisinde yer alan habere göre, Greenwich'te bulunan Ravensbourne tasarım kolejindeki bir atölyede yüzünüzün üç boyutlu küçük bir kopyasını yaptırabiliyorsunuz.

İşte bu ilginç ve eğlenceli işlemin süreçleri:
1. Üç boyutlu tarayıcı yüzünüzün üzerinde bir noktayı hesaplıyor. Bu esnada bir çift kamera kişinin bir dizi fotoğrafını çekiyor.

2. Bir bilgisayar her noktanın tarayıcıdan ne kadar uzak olduğunu tahmin etmek için iki kameradan gelen fotoğrafları karşılaştırır. Bilgisayar bu veriyi kullanarak yüzün bir düzey haritasını oluşturuyor.

3. Bir teknisyen herhangi bir kusur olup olmadığını kontrol ediyor. Kaşların ya da gözlerin ışığı absorbe ederken kalın çıkıp çıkmadığına bakıyor. Sonra, baskıya uygun hale geliyorsunuz ve renk bilgisi yazıcıya gönderiliyor.

4. Yazıcı alçı yatağında tutkal ve mürekkebi harekete geçiriyor. Bir katman oluştuğunda tüm platform aşağıya doğru hareket ediyor, üst taraf daha fazla alçıyla besleniyor ve diğer katman ekleniyor.

5. Katman katman yüzünüzün üç boyutlu hali oluşuyor. Mürekkep püskürtmeli yazıcı cildinizin ton rengini mümkün olduğu kadar gerçeğe yakın hale getiriyor. Kullanılan tutkal da yüzünüzün şeklini oluşturmak amacıyla alçının partiküllerini bir araya getirip donduruyor. İşlem bittiğinde yazıcı bitmiş işin üzerindeki alçı partiküllerini üfleyerek uzaklaştırıyor ve renkleri ayarlamak için süper tutkal ekleniyor. Tüm bu süreçler sadece 2 saat içinde gerçekleşiyor.

Erdoğan'a sürpriz konuklar


Başbakan Erdoğan bugün çalışma ofisinde sürpriz konuklar ağırladı. Arda ve Mesut Özil'in yanı sıra Rıdvan Dilmen ve Acun Ilıcalı Erdoğan'ı ziyaret etti.

İstanbul'da bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan, saat 13.00 sıralarında Kısıklı'daki evinden ayrılarak Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne geçti.

Başbakan'ı ofiste Real Madrid'te oynayan Mesut Özil, Atletico Madrid'te oynayan Arda Turan, yapımcı Acun Ilıcalı ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen ziyaret etti.

Özil, Turan, Ilıcalı ve Dilmen, 2 minibüsle ofise geldi. Görüşmede Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın da yeraldığı öğrenildi.

Menderes'in Öldüğü Hastaneye Taziye Akını


Aydın Menderes'in hayatını kaybettiği hastaneye taziye için gidenler arasında Çiçek, Kılıçdaroğlu, Günay, Eker ve Yıldız da vardı.

Aydın Menderes'in hayatını kaybetmesinin ardından hastaneye gelen ilk isim Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek oldu.
Çiçek: "Çok Değerli Bir Siyaset Adamıydı"
Hastanede, Başhekim Prof. Dr. Murat Bozkurt'tan bilgi alan Çiçek, Menderes'in ailesiyle de görüşerek başsağlığı dileğinde bulundu.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Çiçek, ''Rahmetli Aydın Menderes, vatanı ve milleti için, ülkemizin ve insanımızın mutluluğu ve refahı için hizmet etmiş ve karşılığında da bedelini idam sehpasıyla ödemiş çileli bir babanın; eşinin, çocuklarının acısını uzun yıllar çekmiş yüreğinde hissetmiş yine çileli bir annenin ve ailenin ve aynı şekilde uzun yıllar çile çekmiş bir evladıydı'' diye konuştu.
Menderes'e Allah'tan rahmet dileyen Çiçek, şunları söyledi:
''Kendini yakinen tanıyoruz. Uzun yıllar hukukumuz da oldu. Gerçekten ismi gibi aydın ve aydınlık fikirlerin sahibiydi. Çok değerli bir siyaset adamıydı. İnşallah Allah ailesiyle beraber, babasıyla, annesiyle, kardeşiyle beraber onu cennetinde buluşturur. Cenabı Hak'tan bunu temenni ediyorum. Mekanı cennet olsun. Milletimizin, ailesinin ve sevenlerinin başı sağolsun, söylenecek budur. Onun Fatihalarla inşallah yarın öğleyin Hacıbayram Camii'nde namazını kılacağız. Pazar günü de öğle namazında Fatih Camii'nde cenaze namazı kılınacak. Hakkın rahmetine böylece uğurlamış olacağız. Allah rahmet eylesin, hepimizin başı sağolsun.''
Kılıçdaroğlu: "Çileli Bir Yaşam Sürdü"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Aydın Menderes'in ölüm haberini alır almaz hastaneye gitti.
Menderes'in ailesine başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, hastane çıkışında gazetecilere duygularını paylaştı.
Kılıçdaroğlu, ''Çileli bir yaşam sürdürdü. Saygıdeğer eşine gerçekten hepimiz minnet borçluyuz, bir dakika olsun bile eşini yalnız bırakmadı, o çileli yaşamı beraber yaşadılar. Rahmetli Menderes'in bir diğer özelliği geniş bir entelektüel birikime sahip olmasıydı. O açıdan Türk siyaset dünyası önemli bir kayıpla karşı karşıya, kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun'' dedi.
Hastaneye gelenler arasında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız vardı.

Kağıt Parçası Tabiri Talihsizlikti


''İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasına ilişkin belgeye 'kağıt parçası' tabiri talihsizlikti''.

''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanıklarından Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un bir basın toplantısında dava konusu belgeye ilişkin ''kağıt parçası'' tabirini kullanmasının bir talihsizlik olduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada çapraz sorgusu yapılan Çubuklu, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in ''TSK içerisinde Ergenekon yapılanmasından söz ediliyor. Genelkurmay'ın bu konuda bir soruşturması oldu mu?'' sorusu üzerine, ''Ergenekon''dan, Adli Müşavir olarak göreve başladıktan sonra 2007'de savcılıktan gelen resmi yazılar üzerine haberi olduğunu söyledi.
Çubuklu, Adli Müşavirin, Genelkurmay Başkanlığına gelen istihbari amaçlı bilgilerden haberi olmadığını ifade etti.
Pekgüzel'in ''Bundan haberdar olduktan sonra bir çalışma yapıldı mı?'' sorusuna Çubuklu, eğer böyle bir yapılanma incelenecekse bunun istihbarat başkanının görevi olduğunu kaydetti.
Çok Gizli Belgeler
Pekgüzel, ''Ergenekon'' soruşturması sırasında bazı sanıklardan iki ülke arasında savaş çıkarabilecek nitelikte olan çok gizli askeri belgelerin de ele geçirildiğini belirterek, bu belgelerin ele geçirildiği kişilerle ilgili bir çalışma, soruşturma yapılıp yapılmadığını sordu.
Bunları Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının konuştuğunu, bir kısım belgeler nedeniyle ilgili birimler tarafından araştırma yapıldığını ifade eden Çubuklu, ''Komutanın bilgisi dahilinde olan, öğrendiği konuları biz sonra öğrenirsek soruşturma emri isteyemeyiz. Eğer komutanın bilgisi yoksa soruşturma emri istenir'' dedi.
Pekgüzel, ''Dönemin Genelkurmay Başkanı (İlker Başbuğ) yaptığı basın toplantısında 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'ndan 'kağıt parçası', Poyrazköy'e bulunan lav silahlarından 'boru' diye söz etti. Bu basın toplantısından haberiniz var mı? Bu konuda size soru soruldu mu? Bu konuda bir rapor hazırladınız mı?'' diye sordu.
Genelkurmay Başkanının basın toplantılarıyla ilgili bir görevi olmadığını belirten Çubuklu, basın toplantılarına da karşı olduğunu söyledi.
Genelkurmay Başkanın ''kağıt parçası'' açıklamasını Askeri Savcılığın ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı''na ilişkin takipsizlik kararı vermesinden sonra yaptığını dile getiren Çubuklu, ''(Kağıt parçası) tabiri, bir talihsizliktir. Ben bu görüşe katılmıyorum. Komutanı tenkit etmek için söylemiyorum. 'Boru' açıklamasını bilemem. Mühimmat konusu Lojistik Dairesini ilgilendirir'' dedi.
Duruşma, Çubuklu'nun çapraz sorgusuyla devam ediyor.

"Rahat Çalışmak İçin İran'ı Seçtim"


Mustafa Denizli, şike operasyonunun ardından Türkiye'de çalışmaya sıcak bakmadığını söyledi.

İran'ın Persepolis takımıyla anlaşan Mustafa Denizli, eşi ile birlikte Tahran'a gitti.
Teknik direktörlük kariyerine İran'ın Persepolis takımında devam edecek olan Mustafa Denizli yolculuk öncesi önemli açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE'DE ÇALIŞMAYA SICAK BAKMADIM
Türk futbolunu etkileyen şike operasyonunun ardından Türkiye'de çalışmaya sıcak bakmadığını ve daha sağlıklı bir ortamda çalışmayı düşündüğünden dolayı Persepolis'in teklifini kabul ettiğini belirten Denizli, "Benim için yabancı olmayan bir yere gidiyoruz. İlk Persepolis takımını çalıştırdığımda tek gitmiştim ama şimdi eşimle gidiyorum. Orada dostlarımız ve arkadaşlarımız var. Bu ortam beni çok tatmin etmiyor. En azından eşimle birlikte daha sağlıklı bir ortam olabileceğini düşündüm. Keyif almadığım günler geçiriyoruz. Bu beni hem rahatsız ediyor, hem de üzüyor. Gideceğim yerde belki daha sağlık bir dönem olur diye bunu düşündük" ifadelerini kullandı.

TARAFTARLAR BENİ İSTEDİ
Yaklaşık 1,5 aydan beri Persepolis yöneticileriyle temas halinde olduklarını belirten Denizli, "Onlarda zaten tanıdığım insanlar. Taraftarların bana karşı yoğun bir talebi vardı. Hem İran futbolu hem Tahran hem de oradaki insanlar benim için yabancı değil. Bu gidişimizde ülkemiz için iyi mesajlar getireceğimiz bir seyahat olacak. Biz oraya eşimle birlikte gidiyoruz ama ülke sorumluluğunu taşıyan bir çift olarak gidiyoruz. İnşallah bunu da orada başarıp döneriz. Mart ayında Asya Şampiyonlar Ligi başlıyor. Kulübün önemli ölçüdeki beklentisi bu şekilde" dedi.
Bir gazetecinin, "Türkiye'den teklif aldınız mı?" sorusuna ise "Evet teklif aldım" diyerek yanıtlayan Denizli, "Türkiye'den giderken iki kulüpten teklif aldım. Buradan o kulüp başkanlarına teşekkür ediyorum. Benimle çalışmak istediklerini belirttikleri için. Fakat ben bu ortamda kendimi huzurlu hissetmiyorum. Bu çerçevede kendimi burada çok mutlu hissetmiyorum. Benim hayatımın önemli bir bölümü Türk futbolunun her kademesinde geçti. Bu üzüntü verici dönemi hiç yaşamadım. İnşallah her şey herkes için hem bireyler için, hem kulüpler için hem de Türk futbolu için iyi olacak" ifadelerini kullandı.
Sözleşmenin detayları hakkında da bilgi veren teknik direktör Mustafa Denizli, "1,5 yıllık bir sözleşme imzaladık" dedi.

Başbakan'dan Menderes'e Başsağlığı Mesajı


Başbakan Erdoğan: "Aydın Menderes babasının mirasını büyük bir onur ve şerefle taşımıştır."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk milletine çok büyük hizmetlerde bulunmuş Aydın Menderes'in, babası merhum Adnan Menderes'in mirasını tüm yaşamı boyunca büyük bir onur ve şerefle taşıdığını kaydetti.
Menderes'in eşi Ümran Menderes'e başsağlığı telgrafı göndererek üzüntülerini bildiren Başbakan Erdoğan, bir de taziye mesajı yayımladı.
Başbakan Erdoğan yayınladığı başsağlığı mesajında,
''Çok değerli siyaset adamı, mütefekkir, yazar ve demokrasi şehidimiz merhum Adnan Menderes'in bu millete emaneti olan Aydın Menderes'in Hakka yürümüş olmasından dolayı milletçe çok büyük bir hüzün ve teessür içindeyiz. Aydın Menderes, bu millete çok büyük hizmetlerde bulunmuş, büyük eserler kazandırmış, milletin gönlünde kendisine silinmeyecek bir iz bırakmış, babası merhum Adnan Menderes'in mirasını tüm yaşamı boyunca büyük bir onurla ve şerefle taşımıştır." dedi.
Aydın Menderes'in, babasından devraldığı ruh, ilham ve cesaretle, Türkiye'nin kalkınmasına, ilerlemesine, demokratikleşmesine çok önemli katkılarda bulunduğunu belirten Erdoğan, mesajında şunları kaydetti.
"Merhum Adnan Menderes'in, haksız ve hukuksuz idamına rağmen, Aydın Menderes, demokrasi, özgürlük, kalkınma mücadelesinden asla geri durmadı. Hiçbir tehdide boyun eğmeden, babasının yolunda ve izinde cesaretle yürüdü. Milletin büyük bir sevda ve ahde vefayla bağlandığı babasının hatırasını son nefesine kadar yaşattı.
İnanıyorum ki aziz milletimiz, kendisine hizmet eden merhum Adnan Menderes gibi, onun yolundan ve izinden cesaretle yürümüş olan merhum Aydın Menderes'i de hayırla, minnetle ve vefayla yad edecek, Aydın Menderes'in hatırasını yüreğinde her daim taşıyacaktır.
Dostum ve kardeşim olarak kabul ettiğim, kendisiyle yol arkadaşlığı yaptığım, aynı yolda olduğu kadar aynı istikamette yürüdüğüm Aydın Menderes'e bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı temenni ediyorum.''

Windows şifresi görüntülü oluyor

Microsoft'un dokunmatik ürünlerde kullanılacak yeni işletim sistemi Windows 8'de yer alacak özelliklerden biri, şifre giriş işlemini bir hayli değiştireceğe benziyor.


Windows 8'in tasarımında çalışan mühendislerden biri tarafından internet blogunda yapılan açıklamada, tablet bilgisayar ve akıllı cep telefonlarının açılışında girilmesi gereken şifrelerin harf ya da rakamlardan değil resimlerden oluşacağı belirtildi.

Kullanıcıların ürünleri çalıştırabilmeleri için, tercih ettikleri bir görsel üzerinde belirli hareketleri ardarda yapmaları gerekecek.

Örneğin, seçilmiş bir fotoğrafın beş ayrı noktasına doğru sırayla dokunulmadığı sürece akıllı telefonu kullanmak mümkün olmayacak.

'DAHA GÜVENLİ VE BASİT'
Window 8'de yer alacak yeni özelliği tanıtan mühendis Zach Pace, birçok kullanıcının tercih ettikleri basit şifrelerin yerine, alt edilmesi daha güç bir güvenlik uygulaması sunmayı hedeflediklerini söyledi.

Pace ayrıca dokunmatik ekranlarda harf ve rakamlardan oluşan şifre girişinin kullanıcılar tarafından zahmetli bulunduğunu, yeni uygulamayla şifre girme sürecinin kolaylaşacağını belirtti.

Surrey Üniversitesi'nden Profesör Alan Woodward, yeni şifre sistemine dair ilk hesaplamaların, güvenlik açısından eski şifre düzenine göre bir eksiklik olmadığını ortaya koyduğunu söylüyor.

Sophos güvenlik şirketinden Graham Cluley ise, uygulamanın daha "ilginç ve kolay" olmasına rağmen yeni güvenlik zaafları doğurabileceğini düşünüyor.

Cluley, bankamatiklerde yaşanan, kullanıcıların şifrelerinin el hareketlerinin izlenerek tespit edilmesi durumuyla, görüntülü şifre kullanımı sırasında da sıklıkla karşılaşılabileceğini söylüyor.

BBC

23 Aralık 2011

Meksika'dan Ermenistan'a Soykırım Darbesi

Meksika Parlamentosu`ndan Fransa ve Ermenistan`a tokat gibi cevap...
Parlamento, Hocalı'yı soykırım olarakniteledi ve Ermeni güçlerin katliamını kınayan kararı kabul etti.
Meksika Senatosu'ndan geçen kararda, Ermenilerin Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı'nın sivil halkına karşı saldırdığı vurgulandı.
Kararda, insan hakları kuruluşlarının soykırım olarak nitelendirdiği olay sırasında Ermeni güçlerin, etnik kimliğine göre yüzlerce insanı öldürdüğü ifade edildi..
Azerbaycan haber Ajansı Apa'nın Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'na dayandırarak verdiği haberde, Meksika parlamentosunun 'Ermenilerin Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sini hala işgalaltında tuttuğu, bir milyon insanın göçmen durumunda olduğu' belirtildi.
Kınamada, Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardan çıkması gerektiğinin altı çizildi.
26 Şubat 1992 yılında Ermeniler tarafından Azerbaycan'ın Hocalı şehrinde 83'ü çocuk ve 106'sı kadın olmak üzere toplam 613 kişi katledilmişti. Bölgede bin 275 Azerbaycanlı esir düşmüş,150 kişi de kaybolmuştu.

22 Aralık 2011

Kartal kapanışı 3 puanla yaptı

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'de 2011-2012 sezonu ilk yarısının son maçında İstanbul'da Kardemir Karabükspor'u Hugo Almeida'nın 37. dakikada attığı golle 1-0 mağlup ederek ligin ilk yarısını galibiyetle kapattı.

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'de 2011-2012 sezonu ilk yarısının son maçında İstanbul'da Kardemir Karabükspor'u konuk etti.
Beşiktaş karşılaşmaya Cenk Gönen, Hilbert, Sivok, Egemen Korkmaz, İsmail Köybaşı, Ekrem Dağ, Ernst, Fernandes, Veli Kavlak, Edu, Almeida 11'i ile başlarken, konuk ekip Kardemir Karabükspor, Orkun Usak, Erdem Özgenç, Hamza Çakır, Bilal Kısa, Cernat, Seric, İlhan Parlak, Nikolic, Muhammet Özdin, Shelton ve Ragued 11'i ile sahadaki yerini aldı.
Karşılaşma Karabüksporlu futbolcuların vuruşuyla başladı. Maça hızlı başlayan Beşiktaş 6. dakikada Ekrem ile gole yaklaştı. Soldan Edu'nun yerden ortasına Erkem ilk andan vuramadı ancak top önünde kaldı. İkinci pozisyonda Ekrem'in yaptığı vuruş yandan auta çıktı.
Karşılaşmanın ilk dakikalarında organize olmakta zorlanan konuk ekip Kardemir Karabükspor rakip alana geçmekte zorluk çekti.
Rakip kalede golü daha çok arayan Beşiktaş, bu çabasının karşılığını 37. dakikada Almeida'nın attığı golle aldı. Fernandes bu kez sol kanattan İsmail'i çok güzel gördü. İsmail son çizgiden ortayı yaptı, Almeida iyi yükseldi ve güzel bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi: 1-0.
Karşılaşmanın kalan dakikalarında başka gol olmazken Beşiktaş devreyi Almedia'nın attığı golle 1-0 önde kapattı.
Beşiktaş müthiş bir tempoyla oynadığı ilk yarıda son haftaların yıldız ismi Fernandes bir maestro gibi yönetti takımını.
Karşılaşmanın ikinci yarısı Beşiktaşlı futbolcuların vuruşu ile başladı. İkinci yarının ilk 15 dakikası karşılıklı ataklarla geçilirken Beşiktaş bu bölümde ilk yarıda ki kadar atak üretmekte zorluk çekti. Rakibinin hücum etkinliğini kırmak adına ikinci devreye daha atak başlayan Kardemir Karabükspor yakaladığı pozisyonları gole çeviremedi.
71. dakikada Carvalhal oyuncu değişikliğine gitti. Hugo Almeida yerini Mustafa Pektemek'e bıraktı. Skor avantajı yakalayan Beşiktaş, ikinci yarıda kontrollü bir oyunu tercih etti ve maçın temposu düştü.
76. dakikada Cernat'ın ortasında Shelton bomboş pozisyonda topu kontrol etti. Açısı dar olan Shelton topu Mehmet'e çıkardı ama net pozisyonda Mehmet'in önünü savunma kapadı. Egemen ve Hilbert birbirine çarparak sakatlandı.
Beşiktaş 87. dakikada Veli ile gole çok yaklaştı ama sonuç alamadı. Cernat ceza sahasına girmek istedi ama topu kaybetti ve bu pozisyon Beşiktaş kontra atağına dönüştü. Hilbert'in ortasında altı pasta Veli kafayla boş kaleye değil dışarıya vurdu topu.
Maçın son dakikalarında ataklarını arttıran Beşiktaş bu seferde direkleri geçemedi. Necip Fernandes'den aldığı topla çok sert bir şut attı. Havada falso alan top üst direkten geri döndü.
Karşılaşmanın ilerleyen dakikalarında başka gol olmazken Beşiktaş 37. dakikada Almeida'nın attığı golle rakibini 1-0 mağlup etti.
Busonuçla Beşiktaş puanını 32'ye çıkarırken, Kardemir Karabükspor ise 12 puanla devreyi kapattı.
KARŞILAŞMADAN NOTLAR
Beşiktaş'ın, Spor Toto Süper Lig'in 17. haftasında Kardemir Karabükspor ile yaptığı maçta Beşiktaş Futbol Genel Direktörü Tayfur Havutçu, hasretine son verdi.
Futbolda yaşanan şike iddiaları nedeniyle tutuklanan, ancak geçtiğimiz günlerde Metris Cezaevi'nden tahliye edilen Havutçu, tam 214 gün sonra Fiyapı İnönü Stadı'nda siyah-beyazlı taraftarlarla buluştu.
Geçen sezon ortasında takımın teknik direktörlüğüne getirilen, ancak bu sezon başında tutuklandığı için bu görevinden uzak kalan Tayfur Havutçu, tahliyesinin ardından yönetim kurulunun kararıyla futbol genel direktörlüğüne getirilmişti.
Genç teknik adam, Beşiktaş'ın Kardemir Karabükspor ile yaptığı maçı protokol tribününden takip etti. Havutçu, en son 21 Mayıs 2011 yılında ligde Eskişehirspor ile oynanan lig maçında Fiyapı İnönü Stadı'na gelmişti.
Taraftarlar, Havutçu'nun protokol tribününde olduğunu fark edince, kendisine sevgi gösterisinde bulundular. Tayfur Havutçu da ayağa kalkarak taraftarları selamladı.
ALMEİDA İLE EDU BİRLİKTE GOL ARADI
Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal, Almeida ile Edu'yu ilk 11'de oynatarak, gol aradı.
Geçen hafta takımının tek golünü atan Edu, solda maça başlarken, Almeida ise en uç noktada görev aldı.
Carlos Carvalhal, İbrahim Toraman'ı kadroya dahil etmezken, sakat oyuncular Quaresma, Mehmet Auerilo da kadroda yer almadı.
Bu arada sakatlığı nedeniyle uzun süredir forma giyemeyen, ancak dünkü antrenmanda takımla birlikte çalışan Simao da 18 kişilik kadroda kendine yer bulamadı.
Öte yandan sakatlığı nedeniyle son maçlarda oynayamayan, dünkü antrenmanda takımla çalışma fırsatı bulan Almeida, bugünkü maçta ilk 11'de şans buldu.
KADRODA 5 DEĞİŞİKLİK
Carvalhal, Kardemir Karabükspor maçında geçen haftadan 5 farklı isme forma verdi.
Kalede sakat Rüştü'nün yerine Cenk'i oynatan Portekizli teknik adam, geçen hafta ilk 11'de oynayan Necip Uysal, Mustafa Pektemek ve Sidnei'yi yedek soyundururken, Filip Holosko'ya ise maç kadrosunda yer vermedi.
Sidnei'nin yerine savunmada Sivok yer alırken, Ekrem, Almeida ve Edu da şans bulan diğer isimler oldular.
EDU YERİNİ SAĞLAMLAŞTIRIYOR
Sezon başında geldiği ilk günlerde ortaya koyduğu performansla hayal kırıklığı yaratan, ancak son maçlarda kendini göstermeye başlayan Edu, hocasının gözüne girmeyi başardı.
UEFA Avrupa Ligi'nde Stoke City ile Fiyapı İnönü Stadı'nda oynanan karşılaşmada sonradan oyuna giren Brezilyalı oyuncu, bu maçta attığı golle kendini göstermişti. Ligin 16. haftasındaki Samsunspor maçında da sonradan oyuna giren Edu, kazandırdığı penaltı atışını da gole çevirerek takımının 1-1 berabere İstanbul'a dönmesini sağlamıştı.
Bu iki karşılaşmada attığı gollerin yanı sıra güçlendiğini de gösteren Edu, Kardemir Karabükspor maçında ilk 11'de sahaya çıkma şansı yakaladı.
Ligde en son 6. haftada Fiyapı İnönü Stadı'ndaki Kayserispor maçında ilk 11'de forma şansı yakalayan Edu, 10 maç sonra ilk 11'de oynama fırsatı buldu.
RÜŞTÜ YOK, UMUT KAYA KADRODA
Siyah-beyazlı ekipte sakatlığı nedeniyle dünkü antrenmanda yer almayan tecrübeli kaleci Rüştü Reçber, kadroda yer almazken bu oyuncunun yerine maç kadrosuna Umut Kaya alındı.
Samsunspor mücadelesinde yedek soyunan Cenk Gönen ise 1 maç aradan sonra ilk 11'de oynadı.
EKREM 4 MAÇ SONRA İLK 11'DE
Kardemir Karabükspor mücadelesinde ilk 11'de sahaya çıkan Ekrem Dağ, 4 lig mücadelesi sonrası bu şansı yakaladı.
Ligde Trabzonspor ile oynanan ve Beşiktaş'ın 1-0 kazandığı maçta en son ilk 11'de forma giyen Ekrem, Orduspor, Manisaspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Samsunspor karşılaşmalarında forma şansı bulamamıştı.
Ekrem, orta sahanın sağında görev aldı.
SİVOK KAPTAN OLARAK 11'E DÖNDÜ
Samsunspor karşısında Egemen Korkmaz'ın yanında Sidnei oynatan Portekizli çalıştırıcı, Kardemir Karabükspor maçında klasik düzenine geçti.
Carvalhal, ligin 16. haftasındaki Samsunspor maçında ilk 11'de sahaya sürdüğü Sidnei'yi yedek soyundururken, bu oyuncunun yerine Tomas Sivok'u sahaya sürdü. Çek oyuncu, Kardemir Karabükspor karşısında kaptan olarak sahaya çıktı.
CARVALHAL'E DESTEK PANKARTI
Bu arada Beşiktaşlı taraftarlar kapalı tribüne ''Nos te amamos Carvalhal-Seni seviyoruz Carvalhal'' pankartı açtı.
Öte yandan, mücadeleyi 200 kadar Kardemir Karabükspor taraftarı da izledi. Konuk takım taraftarları, Beşiktaş'ın futbol genel direktörü Tayfur Havutçu lehine tezahürat yaparken, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a yönelik kötü tezahüratta bulundular.
CENTİLMENLİK GÖSTERİSİ
Beşiktaşlı taraftarlar, maç öncesi iki takım oyuncularını birlikte tribünlere çağırdı. Oyuncular da birlikte taraftarları selamladı.
Konuk takım taraftarları da Beşiktaş lehine bağırdı.
BEŞİKTAŞLILAR YILIN SON MAÇINA İLGİ GÖSTERMEDİ
Beşiktaşlı taraftarlar yılın son maçına ilgi göstermedi ve tribünler büyük ölçüde boş kaldı.
Son iki lig maçında 4 puan yitiren siyah-beyazlı takımın Kardemir Karabükspor ile yaptığı maçı 10 bine yakın taraftar takip etti.

Erdoğan'dan ilk açıklama: Fransa'nın kararı ilişkilerde yaralar açacaktır


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Fransa parlemontosu tarafından kabul edilen Ermeni tasarısının ardından bu ülkeye uygulanacak yaptırımları açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ile yaptığı görüşmenin ardından ortak açıklama yaptı. Erdoğan toplantıda şunları söyledi.

- Soykırım yasası oylanarak kabul edildi. Tabi Türkiye-Fransa ilişkilerinde ağır yaralar açacaktır. Enteresan bir durum daha var. 1979'da Paris'te Paris Turizm Ateşesi bir terör saldırısıyla katledildiği günde kabul edilmesi ayrıca anlamlıdır. Tabi çok daha enteresan durum var. 577 vekilden oluşan Mecliste böyle hassas önemli bir oylama 10'da biri ile gerçekleşmiş olması daha manidardır. Bunlar ne kadar ciddiyetten uzak, nasıl anlayıştır nasıl sulandırılmış oylamadır anlamak mümkün değil. Bu gelişim isabetsizdir. Biz bu kararı Türkiye olarak şiddetle kınıyoruz. Aramızdaki ilişkiler 50 yıllık değil çok daha geçmişe dayalıdır. Şu anda maalesef farklı bir yönetimin sadece siyasi hesaplar içinde olan Sarkozy'in ne yazıkki bu seçimler için feda ettiği bir süreçtir.

- Açık söylüyorum. Bu oylama Türkiye'den ziyade Fransa'ya çok büyük bir haksızlıktır. Şimdi ben şu soruyu soruyorum. Fransa'da düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü var mı. Cevabı da ben veriyorum: Yok.Bu özgür tartışma ortamını ortadan kaldırmıştır. Ne yazıkki Fransız ihtilalinin simgeleri olan Eşitlik, Özgürlük, Kardeşlik Fransız meclisi tarafından ayaklar altına alınmıştır.

- Bunun çok daha önemli boyutunu gündeme getirmek istiyorum. Bu oylamada cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ırkçılık, yabancı düşmanlığı üzerinden siyaset yapma vardır. Fransa'da sırıf kişisel ihtiraslar seçim kazanma uğruna Türk düşmanlığı genelde de İslamafobi Avrupa ve Avrupa'nın savunduğu değerler açısından sakıncalıdır. Son derece kasıtlı son derece art niyetli karara sessiz kalmamız mümkün değildir.

- Burada şunu ifade etmekte fayda var. Fransa halkının gerçekleri öğrenmesi için bu girişimi tüm boyutlarını görmeleri için bilgilendirme çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

- Sadece Fransa halkını değil Afrika halkını da bilgilendireceğiz. Ortadoğu'yu bilgilendireceğiz. Bugüne kadar unutturulmak istenen soykırımları biz dünyadaki ülkeleri dolaşarak anlatacağız. Bu ırkçı ayrımcı tavrı anlatacağız. Bizim tarihimizde böyle bir soykırım yoktur. Bunu kabullenmiyoruz. Şu anda ülkemizde resmi gayriresmi olmak üzere 100 bin Ermeni yaşamaktadır. Bunları bir kısmı vatandaşımız bir kısmımız da vatandaş olmayan ülkemizde bulunanlardır. Burada bir tespit daha yapacağım. Tarih bilmeyenler ülkemde Yahudi soykırımından bahsediyorlar. Onlara da tarihi iyi okumalarını tavsiye ediyorum. Endülüs'ten kaçıp Türkiye'den kabul gören ecdatlarına sorsunlar. Fransa ile ilişkilerimiz gözden geçiriyoruz. Bundan sonra Fransa tavrına göre biz de tedbirlerimizi hayata geçireceğiz. Şu anda istişareler için büyükelçimizi Ankara'ya çağırıyoruz. Şu andan itibaren ikili düzeyde gerçekleştirilmesi gereken seminer, eğitim, kurs gibi faaliyetleri iptal ediyoruz. Avrupa Birliği çerçevesinde Fransa ile işbirliiğine gitmeyeceğiz. Fransa ile hertürlü siyasi istişareyi durduruyoruz. Askeri faaliyetler ve tatbikatları iptal ediyoruz. Askeri uçuşlar için toplam veriler 3 uçuş ve inişleri iptal ediyoruz. Her uçuş için ayrı izin uygulamasına geçiyoruz. Askeri gemilerin liman ziyaretleri için izin başvurularını bugünden itibaren reddediyoruz. Türkiye-Fransa ekonomik toplantısına katılmıyor bu toplantıyı gerçekleştirmiyoruz. Altını çizerek ifade ediyorum. Bu ilk aşamadır. Bunun devamı da gelecektir.

- Fransa Ulusal Meclisi'nde teklife karşı çıkan ve karşı oy kullanan parlamenterlere de teşekkür ediyorum. Hatta bazı hükümet üyeleri de sağ duyulu bir imtihan vermiştir. Sağduyunun aklıselimin önümüzdeki sürece hakim olmasını Türkiye-Fransa ilişkilerini geriye dönülmesi yere götürmemelerini temenni ediyorum.

- Şunu da dost düşman bilmeli. Biz tarihimizle gurur duyuyoruz. Bizim veya bizi sıkıntıya düşürecek bir tarihimiz yok. Tarihimizde yaşanan her türlü olayla yüzleşiyoruz. Her zemnde en güçlü şekilde savunuyoruz. Biz bütün arşivlerimizi açtık. Başkalarının varsa onlar da açsın. Gelsin buralarda çalışsınlar. Tarih parlamentolarda oylamalarla yazılmaz Olsa olsa çarpıtılır. Tarihi çarpıtanları tarih de halklarda affetmeyecektir.

Ukrayna ile karşılıklı vizeler kaldırıldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Ukrayna arasında vize muafiyeti anlaşmasının imzalandığını bildirdi. Erdoğan bu konuda şunları söyledi.

- Ukrayna ile vize muafiyeti anlaşması imzalandı, hayırlı olsun.

- Özellikle serbest ticaret anlaşmasında da mütabık kaldık ki bu iki ülke için çok önemli bir adım, böylece ticaret hacmimizi 2015 sonuna kadar 20 milyar dolara, 2020 sonunda da 40 milyar dolara çıkartmayı hedefliyoruz.

- Görüşmelerimiz de Kırım Tatarları'nın da durumunu ele aldık, bu bağlamda Tatar toplumunun ekonomik, kültürel ve siyasi sorunlarının giderilmesi için yapılması gerekenleri konuştuk ve TİKA'nın şuana kadar 22 milyon dolarlık bir yatırımı bölgede gerçekleşmiş vaziyette.

- Kiev'de de bir ofis açarak bu bölgede ki hedeflere daha hızlı ulaşabileceğini Devlet Başkanı ile paylaştık.

Fransa'ya tepki için otomobilini parçaladı


Almanya'da bir Türk, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısını kabul eden Fransa meclisini, Fransız arabasını balyozlarla parçalayarak protesto etti.
Bremen eyaletine bağlı Bremerhaven kentinde yaşayan Harun Yağcı, ''Bu kadar iyi niyete rağmen çıkarları uğruna Türkiye'yi karalamayı sürdüren Fransa'yı, bu girişimlerinden dolayı şiddetle kınıyoruz'' dedi.

Firma olarak Fransa'ya karşı protestolarını dile getirmek amacıyla Fransız arabalarını imha kararı aldıklarını ifade eden Yağcı, ''Protestomuz belki acımasız görülebilir, ama kendi kanlı tarihine bakmayan Fransa'nın, sözde Ermeni soykırımını temcit pilavı gibi ortaya sürerek prim sağlamaya çalışması ve halkları bu konuda yanıltması da gaddarlık değil midir?'' diye konuştu.

Yağcı, bu konuda tavrın değişmemesi halinde Fransız arabalarını imha eylemlerini Almanya çapında 2015 yılına kadar sürdüreceklerini, protestolarına katılmak isteyenlere de yardımcı olacaklarını söyledi.

Harun Yağcı, ''Arabayla kalmayıp, her çeşit Fransız mamullerini boykot edeceğiz'' diye konuştu.

Almanya'daki Türk sivil toplum derneklerinin olaylara karşı sessiz kalmasına anlam veremediğini ifade eden Yağcı, Fransa'ya dünya çapında tepki gösterilmesi gerektiğini de belirtti.

Hamas, FKÖ'ye katılmayı kabul etti


Hamas'ın Filistin Kurtuluş Örgütüne katılmayı kabul ettiği bildirildi.
AP'nin haberine göre Hamas lideri Halid Meşal, FKÖ liderlik seçimleri için hazırlık yapacak komiteye katıldı.

Bu gelişme uzun süredir Hamas ve El Fetih arasındaki bölünmüşlüğün birleşmesi yolunda önemli bir adım olarak nitelendirildi.

Filistin'de seçimlerin düzenlenmesinin birkaç yıl alacağı tahmin ediliyor, ancak Meşal'in FKÖ'ye katılması Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la birlikte çalışacağı anlamını taşıyor.

Meşal'in FKÖ'ye katılmayı kabul etmesi Gazze Şeridi'nin kontrolünün 2007 yılında Hamas'ın denetimine geçmesiyle bölünün tarafların uzlaşması için önemli bir adım.

Birleşik bir parlamento için Batı Şeria ve Gazze'de gelecek yıl ayrı ayrı seçim yapılması planlanıyor.

Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın lideri olduğu El Fetih hareketi FKÖ şemsiyesi altında bulunan gruplar içindeki en büyük örgüt durumunda bulunuyor.

Öte yandan İslami Cihad örgütünün de FKÖ'ye katılmasının görüşüldüğü kaydedildi.

Hafta sonu kar geliyor


Türkiye genelinde hava sıcaklıkları 6-10 derece azalacak.
AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğünden aldığı bilgiye göre, halen Orta Akdeniz üzerinden gelen ılık ve yağışlı hava kütlesinin etkisi altında olan Türkiye'de, bugün batı kesimlerde görülecek yağışların Antalya ve Muğla çevreleri ile İzmir ve Aydın'ın kıyı kesiminde kuvvetli olması bekleniyor.

Türkiye, yarın Balkanlar üzerinden gelecek soğuk havanın etkisine girecek.

Tahminlere göre; Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun batısı yağışlı geçecek. Yağışlar önceleri yağmur Ege ve Akdeniz kıyılarında sağanak, öğle saatlerinden itibaren Trakya, akşam saatlerinden sonra Marmara'nın güneyi, İç Ege ve göller yöresinde gece saatlerinde ise Batı Karadeniz'in iç kesimi, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'nun batısında karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak.

24 Aralık Cumartesi günü Marmara'nın batısı ile Kıyı Ege dışında kalan tüm yurt yağışlı geçecek. Yağışlar kıyılarda yağmur diğer yerlerde kar şeklinde olacak.

25 Aralık Pazar günü yağışlı hava Karadeniz, İç Anadolu'nun doğusu, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde etkili olmaya devam edecek. Yağışlar Güneydoğu Anadolu ile Doğu Akdeniz kıyıları ve Karadeniz kıyılarında yağmur, diğer kesimlerde kar şeklinde olacak.

Yağışlı hava 26 Aralık Pazartesi günü doğu kesimlerde devam ettikten sonra yurdu terk edecek.

Hava sıcaklığının yarın günü kuzeybatı kesimlerde, hafta sonunda ise ülke genelinde 6-10 derece azalacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın; bugün Ege ve Batı Akdeniz'de güney ve güneydoğu yönlerden yarın ve 24 Aralık Cumartesi günü Marmara, Batı Karadeniz ve Ege'de kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde eseceği bekleniyor.

Yetkililer, vatandaşları kuvvetli yağış ve fırtına nedeniyle meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Paris Büyükelçisi, Türkiye'ye yarın dönüyor


Türkiye'nin tepki gösterdiği yasa tasarısının Fransa Milli Meclisi'nde kabul edilmesinin ardından Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu'nun, yarın Türkiye'ye döneceği belirtildi.
Büyükelçilik Sözcüsü Engin Solakoğlu, Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada, Burcuoğlu'nun yarın Türkiye'ye süresiz olarak döneceğini ifade etti.

Tahsin Burcuoğlu, bu akşam Ankara'nın bundan sonraki tutumuyla ilgili bir açıklama yapacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Fransa'ya uygulanacak yaptırımları açıklaması bekleniyor.

(CİHAN)

Çarkın'ın gösterdiği yerlerde ceset çıkmadı


Bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili tutuklu bulunan eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın, Çerkezköy'de faili meçhul cinayetlerle ilgili gösterdiği 5 farklı noktada herhangi bir bulguya ulaşılamadı. Aramaların tamamlanmasının ardından Çarkın, Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.

Sabah saatlerinde Silivri Emniyet Müdürlüğü'nden polis konvoyu eşliğinde yola çıkarılan Çarkın, ekipleri Çerkezköy ilçesine getirdi. Burada emniyet güçlerini Büyükçavuşlu Beldesi'ne yönlendiren Çarkın, aynı bölgede 5 farklı noktayı işaret etti. Çarkın'ın gösterdiği yerlerde zaman zaman polis köpekleri tarafından aramalar yapıldı. Traktör yardımıyla bir bölgede de kazı çalışması yapıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı aramalar sırasında Çarkın'a çelik yelek giydirildi. Aramalarda herhangi bir bulguya ulaşılamadığı öğrenildi. Yapılan çalışmalarla ilgili tutanakların tutulmasının ardından arama işlemine son verildi. Çarkın geniş güvenlik önlemleri altında Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.
Ayhan Çarkın, faili meçhullerle ilgili yer gösterdi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu cezaevinden yer gösterme işlemi için çıkarılarak İstanbul'a getirilen Ayhan Çarkın, Silivri'nin Kuşbahçe mevkisine götürüldü.

Silivri'nin Beyciler Köyü'nde bir süre kalan Ayhan Çarkın ve beraberindeki ekipler, Kuşbahçe mevkisine geçti.

Çelik yelek giyen ve bir polis memuruna kelepçeli olan Çarkın'ın yer gösterme işlemine Tarık Ümit'in amcası Cemalettin Ümit de eşlik ediyor.

Ayhan Çarkın'ın yer gösterme işlemine katılan ekipler, Silivri'nin Kuşbahçe mevkisinde bulunan et lokantasının yakınındaki geniş bir alana bant çekerek giriş çıkışları durdurdu.

Çapayla bu alandaki bazı yerlerin otlarını temizleyen ekipler, detektörler ve köpeklerle aramalar yapıyor.

Aramalar sırasında Çarkın'ın yanındaki polislere ''Şu cesetler bulunsun da rahatlayayım, inşallah bulunur'' dediği, incelemeye eşlik eden eden savcının da Çarkın'a ''Burada çeşme hatırlıyor musun? Demiryolunu hatırlıyor musun?'' diye sorduğu duyuldu.

Polis, Çarkın'ın işaret ettiği bölgelerde 'faili meçhul' kemiği aradı

Bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın, Çerkezköy'de gösterdiği bölgelerde aramalar devam ediyor. Traktör yardımıyla kazılan bölgede polis ekipleri kazma ve kürekle çalışma yaptı. Polisin faili meçhul cinayete kurban gittiği iddia edilen şahısların kemiklerini aradı. Sabah saatlerinde Silivri Emniyet Müdürlüğü'nden polis konvoyu eşliğinde yola çıkarılan Çarkın, ekipleri Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesine getirdi. Önce Büyükçavuşlu Beldesi'nde boş bir arazide bir bölgeyi gösteren Çarkın ardından Beyciler Köyü'nde ağaçlık bir alanı gösterdi. Ağaçlık alanda iki ayrı noktada polis köpekleri arama gerçekleştirdi. Ardından şüpheli görülen bölgeler önce traktör yardımıyla kazıldı. Özel bir dedektörle taranan alanda ardından polis ekipleri kazma ve kürekle kazı çalışması yaptı. Polisin kazı yaptığı bölgede faili meçhul cinayete kurban gittiği iddia edilen şahısların kemiklerini aradığı öğrenildi.

Çarkın'ın yer gösterdiği bölgenin eski askeri arazi olduğu iddia edildi

Bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili tutuklu bulunan eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın, Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde, eski bir askeri arazi olduğu iddia edilen alanda faili meçhul cinayetlerle ilgili yer gösteriyor. Güvenlik amacıyla çelik yelek giydirilen Çarkın'ın, bileğinden terörle mücadele polisine kelepçeli olduğu gözlendi.

Sabah saatlerinde Silivri Emniyet Müdürlüğü'nden polis konvoyu eşliğinde yola çıkarılan Çarkın, ekipleri Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesine getirdi. Burada emniyet güçlerini Büyükçavuşlu Beldesi'ne yönlendiren Çarkın, öldürülen MİT'çi Tarık Ümit'in aracının bulunduğu yerden yaklaşık 500 metre ileride bir arazide faili meçhullerle ilgili yer gösterdi. Ardından aynı bölgede 2 kilometre mesafede eski bir askeri arazi olduğu iddia edilen alanda faili meçhul cinayetlerle ilgili yer gösteriyor.

Ayhan Çarkın, İstanbul'a getirildi

Bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın'ı taşıyan uçak, sabah saatlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı'na indi. Adli Tıp'ta sağlık kontrolünden geçirilen Çarkın, Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.

Sabah saatlerinde Silivri emniyet müdürlüğünü getirilen Ayhan Çarkın yaklaşık 3 saat burada tutuldu. Daha sonra Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı olay yeri inceleme ekipleri, savcı ve jandarmanın gelmesinin ardından Çarkın, Silivri Emniyet Müdürlüğü'nden çıkarıldı. Çarkın, polis eşliğinde Çekezköy'e doğru yola çıkarıldı. Çarkın'ın, bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili yer göstermesi bekleniyor.

Öte yandan, öldürülen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Tarık Ümit'in amcası Cemalettin Ümit de Silivri Emniyet Müdürlüğü'ne geldi. Cemalettin Ümit, basın mensuplarının sorularını cevapsız bıraktı.

Ayhan Çarkın'ın uçaktaki görüntüleri Cihan kamerasına yansıdı. Terörle Mücadele polisleri ile özel yetkili savcılar Hakan Yüksel ve Mehmet Özgür eşliğinde getirilen Çarkın'ın kelepçesiz olduğu görüldü. Çarkın'ın uçaktaki 27 numaralı koltukta oturduğu esnada, "Bundan sonrası devletin işi" dediği öğrenildi.

Eski özel harekatçı, bu sabah saat 05.20'de THY'nin 2105 sefer sayılı uçağı ile Ankara'dan İstanbul'a getirildi. Atatürk Havalimanı emniyet görevlilerince uçaktan alınıp minibüse bindirilen Çarkın, apron çıkışında terörle mücadele ekiplerine teslim edildi.

Ankara Savcılığı'na başvuruda bulunan Ayhan Çarkın, "2 Mart 1995'te kaybolan ve bugüne kadar kendisinden haber alınamayan MİT'çi Tarık Ümit'in öldürüldüğünü ve yerini gösterebileceğini, yine Behçet Cantürk'ün Fenerbahçe Orduevi'nden aldırılıp nerede ve nasıl öldürüldüğünü gösterebileceğine yönelik yer gösterme işlemi yapılabileceğini" belirtmesinin ardından Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliği de yer gösterme işlemini kabul etmesi üzerine İstanbul'a getirildi. (CİHAN)

İzin aldı, çalıştığı fabrikanın müdürünün evine girerek hırsızlık yaptı

Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde bulunan British American Tobacco fabrikasında işçi olarak çalışan Ufuk B., fabrikadan izin aldığı gün fabrikanın genel müdürünün evine girerek hırsızlık yapıp. müdürün eşini tehdit edince tutuklandı.
19 Mayıs ilçesinde bulunan British American Tobacco Sigara Fabrikası genel müdürünün Atakum ilçesi Güzelyalı mahallesinde bulunan dubleks evine, 20 Aralık'ta öğlen saatlerinde maskeli bir hırsız girerek çanta içinde bulunan 800 lirayı çaldı. Hırsızlık zanlısı ayrıca, evde bulunun müdürün eşi Magrıetha Marıa Eloff (53)'u kuru sıkı tabanca ile tehdit ederek, yağma girişiminde bulunarak evden kaçtı.

Şikayet üzerine harekete geçen emniyet ekipleri, eşkali tespit edilen maskeli ve üzerinde askeri mont bulunan şüpheli üzerinde yaptığı soruşturmada, daha önce fabrikanın genel müdürünün evine bahçe kapısını kaynak etmek için gelen 23 yaşındaki Ufuk B.'nin olduğunu tespit etti.

Olay günü izin aldığı öğrenilen şüphelinin, Bafra ilçesinde bulunan evinde yapılan aramada ise olay günü giydiği maske ve mont bulundu. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince gözaltına alınan Ufuk B., üzerine atılan suçlamayı kabul ederek, olayı kredi borcunu kapatmak için yaptığını savundu.

Emniyette ifadesinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen hırsızlık zanlısı, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

(CİHAN)

Trabzonspor: 4 - Orduspor: 1

Spor Toto Süper Lig'de Trabzonspor, ilk yarının son haftasında Orduspor'u konuk etti. Karşılaşmanın 21. dakikasında Halil'in attığı golle Trabzon öne geçti: 1-0 Trabzon, 34. dakikada Burak Yılmaz'ın penaltı ile skoru 2-0 yaptı. Trabzon, Burak Yılmaz'ın 41. dakikadaki golü ile 3-0'a ulaştı. İlk yarı Trabzonspor'un üstünlüğü ile sona erdi. 76. dakikada Burak Yılmaz'ın 3. golü ile skor 4-0 oldu. Orduspor, 89. dakikada attığı golle skoru 4-1 yaptı. Maç, Trabzonspor'un 4-1 üstünlüğü ile sona erdi.

Yakında yerli oto ile ilgili iyi haberler vereceğim

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli oto ile ilgili olumlu gelişmeler kaydettiklerini, bunu yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacaklarını açıkladı. Şimdi bu konuda daha iyi bir yere geldiklerini belirten Bakan Ergün, yerli oto sahibi olmanın yöntemlerinden birinin de markalaşmış bir firmayı komple satın almaktan geçtiğini vurguladı. Gazetecilerin "Bu Saab da olabilir mi?" şeklindeki sorusuna "Bir marka satın almak başlangıç olabilir ama iflasını istemiş bir firmanın satın alınması konusunda Türk işadamları uyanık olmalı. Bu şirketin nihayetinde bir borç yükü var. Bu sebeple işadamları sadece buzdağının görünen kısmına değil, görünmeyen kısmına da dikkatle baksın." cevabını verdi. 'Türk Asansör Sektörü ile İnşaat Sektörü Buluşması' toplantısının ardından konuşan Bakan, Saab'ın iflas sürecindeki bilinirliğinin üretim sürecindeki bilinirliğinden daha fazla olduğunu kaydetti.

21 Aralık 2011

Davutoğlu: Bu yasa teklifi, ulusal şerefimize saldırıyor


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa'da yayımlanan Le Monde gazetesinin yarınki sayısı için verdiği mülakatta, Fransız meclisinin yarın oylayacağı yasa teklifi için ''ulusal şerefimize saldırıyor'' ifadesini kullandı.
Yasa teklifinin Türk ulusunun tarihine de saldırı anlamına geldiğini kaydeden Davutoğlu, ''Bu yasa teklifinin, Fransa'nın değerlerine de aykırı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bütün konuları özgür bir şekilde tartışmaya hazır olduğunu ifade eden Davutoğlu, ''Hazreti Muhammed'e saldırı olduğunda, Avrupalılar bunu ifade özgürlüğü sorunu diyor. Şimdi de bir bir fikri cezalandırmaya çalışıyorlar. Bu yasa teklifi entelektüel tarih ve Fransız değerleri için de saldırı''dedi.

''Dar görüşle siyasi hesapların değerlerimizi öldürmesine izin vermeyeceğiz'' diyen Davutoğlu, ''Bu yasa bu kadar çok önemliyse daha önce niye oylanmadı. Bu kadar popülist olmak tehlikeli'' ifadesini kullandı.

-Sarkozy söz vermişti-

Yasa teklifinin gündeme gelmesini şaşkınlıkla karşıladığını belirten Davutoğlu, ''Çünkü Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, diplomasi danışmanı Jean David Levittte aracığıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bu tür bir yasa teklifinin kabul edilmesinin engellenmesi konusunda söz vermişti'' dedi.

Türkiye'nin Ermenistan'a karşılıklı olarak arşivleri açarak bu konununu tartışılmasını önerdiğini hatırlatan Davutoğlu, bu tür girişimlerin Türkiye ve Ermenistan arasındaki yakınlaşma sürecine de zarar vereceği uyarısında bulundu.

''Başbakan Erdoğan, 1937'deki Dersim katliamını tanıdı, 1915 olaylarını konuşmak neden zor?'' şeklindeki bir soru üzerine Davutoğlu, ''Biz her şeyi konuşuyoruz, Ermeni komşularımızın acısını da paylaşmaya hazırız. Ancak tarih tek taraflı okunmaz'' değerlendirmesinde bulundu.

Galatasaray - Manisaspor: 1-0

Spor Toto Super Lig 2011 - 2012 Sezonu 17. hafta karşılaşmasında Galatasaray, Manisaspor'u konuk etti. Maçın ilk yarısı golsüz berabere sona erdi. Selçuk'un 64. dakikada attığı golle Galatasaray öne geçti: 1-0 Manisasporlu Yiğit İncedemir, 68. dakikada kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Maç, Galatasaray'ın üstünlüğü ile sona erdi.

Karşılaşma oldukça hızlı başladı. Henüz ilk dakikada Joshua Simpson, Galatasaray defansını çalımladı ve ceza sahasına girdi. Kanadalı oyuncu, sağ ayağı ile uzak direğe vurdu ancak top, kaleci Muslera'nın bakışları arasından direkten döndü.
Orta sahada iyi pas yapan ve Galatasaray'ın orta saha oyuncularına pres yapan Manisaspor, ev sahibi takımın baskı kurmasını ve gol pozisyonları bulmasına engel oldu.
Fakat Sarı-kırmızılı ekip, dakikalar ilerledikçe oyunda üstünlüğü ele geçirdi. Seyircisinin de yoğun desteği ile baskısını artıran Galatasaray, Elmander ve Baros'un son toplardaki etkisizliği nedeniyle gol tehlikesi yaratmakta ise zorlandı.
İlk yarının son dakikaları yaklaştıkça gol arayışlarını da artıran ev sahibi Galatasaray, devre arasından önce çok net bir gol fırsatından Emre Çolak ile yararlanamadı. Hızlı gelişen atakta sağ kanatta topla buluşan Selçuk İnan, arka direğe hareketlenen Emre'ye adrese teslim bir orta yaptı. Genç oyuncunun kafa vuruşu ile çok az farkla auta gitti.
Karşılaşmanın ilk yarısı golsüz eşitlikle sona erdi.
İkinci yarıya ise Galatasaray, bunaltıcı bir baskı ile başladı. Rakibini sahasına hapseden Sarı-kırmızılı ekip, her iki kanattan yapılan ortalarla Manisaspor kalesinde etkili olmasına rağmen, yapılan ortalara bitirici vuruşu yapabilecek bir oyuncu olmadı.
Manisaspor ise Galatasaray'ın baskısını kırdığı anda, yüzde yüzlük bir pozisyon yakaladı. Sol kanattan hareketlenen Ahmet İlhan, ceza sahasına girer girmez çok güzel vurdu ama kaleci Muslera da aynı güzellikle topu kornere çeldi.
63'üncü dakikada ise ceza sahasına hareketlenen Milan Baros yerde kaldı. Kazanılan serbest vuruşta topun başına geçen Selçuk İnan, muhteşem bir vuruşla Galatasaray'ı 1-0 öne geçiren golü kaydetti.
Bu golün ardından Galatasaray, Manisaspor kalesinde ikinci golü aramaya başladı. Bu baskı karşısında dayanmakta güçlük çeken Manisaspor'da Yiğit İncedemir, Eboue'ye yaptığı hareket sonrasında ikinci sarı kart ve kırmızı kartla oyun dışında kaldı.
Skor üstünlüğünü ele geçiren ve rakibinin de bir kişi eksik kalmasından yararlanan Sarı-kırmızılılar, oyunu adeta tek kale oynamaya başladı. Sayısız gol fırsatı yakalayan Sarı-kırmızılı takım, bu akşam son vuruşlarda yaşadığı şanssızlığı bir türlü kıramadı ve mücadele, Selçuk İnan'ın 64'üncü dakikada kaydettiği golle 1-0 sona erdi.
Galatasaray, bu sonuçla 37 puana yükseldi ve Spor Toto Süper Lig'in ilk yarısını 10 sezon sonra lider olarak tamamladı.

GALATASARAY: 1 - MANİSASPOR: 0
Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Özgür Yankaya, İsmail Şencan, Mehmet Cem Hanoğlu
Galatasaray: Muslera, Eboue, Ujfalusi, Servet Çetin, Hakan Balta, Kazım Kazım (Dk. 86 Ayhan Akman), Melo, Selçuk İnan, Emre Çolak (Dk. 57 Engin Baytar), Elmander, Baros (Dk. 67 Riera)
Manisaspor: İlker Avcıbay, Akaminko, Dixon, Hüseyin Tok, Klukowski, Yiğit Gökoğlan (Dk. 71 Bekir Yılmaz), Yiğit İncedemir, Mehmet Güven (Dk. 66 Murat Erdoğan), Nizamettin Çalışkan, Simpson (Dk. 46 Ahmet Özek), İsaac
Gol: Dk. 64 Selçuk İnan (Galatasaray)
Kırmızı kart: Dk. 68 Yiğit İncedemir (Manisaspor)
Sarı Kartlar: Dk. 20 Simpson, Dk. 39 Klukowski (Manisaspor), Dk. 27 Ujfalusi, Dk. 57 Melo (Galatasaray)

Fenerbahçe, Antalya'dan 1 puanla dönüyor

Spor Toto Süper Lig'de ilk yarının son haftasında Medical Park Antalyaspor, Fenerbahçe'yi konuk etti. Gol sesinin çıkmadığı karşılaşmada her iki takım 1'er puana razı oldu: 0-0

Stat: Mardan

Hakemler: Yunus Yıldırım, Baki Tuncay Akkın, Serkan Gençerler

Medical Park Antalyaspor: Sammy, Ali Tandoğan, Ali Turan, Deniz, Minev, Uğur İnceman, İbrahim Dağaşan, Ali Zitouni, Doğa, Musa Aydın, Necati

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan Gönül, Serdar, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz, Cristian, Emre Belözoğlu, Stoch, Alex (Dk. 39 Bienvenu), Semih

Sarı kartlar: Dk. 75 Ali Turan, Dk. 90 Kerem (Medical Park Antalyaspor)

Spor Toto Süper Lig'in 17'nci haftasında Medical Park Antalyaspor evinde Fenerbahçe'yi konuk etti. Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 sona erdi.

Süper Lig tarihinde 33. defa karşı karşıya gelen iki rakipten Fenerbahçe 23, Medical Park Antalyaspor 3 galibiyet aldı. 6 karşılaşmada beraberlikle sonuçlandı. Fenerbahçe'nin attığı 62 golüne karşın kırmızı - beyazlı takım 23 gol kaydetti.

Fenerbahçe'nin kadrosunda Selçuk Şahin, Sezer Öztürk, Bilica ve Uğur Boral yer almazken, Medical Park Antalyaspor'da da sakatlıkları devam eden Ömer, Tita, Mehmet Eren, Mehmet Yılmaz ve Erkan Sekman takımlarındaki yerlerini alamadı.

Misafir tribünde konuk edilen Fenerbahçeli taraftarlar kendilerine ayrılan bölümü dolduruken, kırmızı - beyazlı tribünlerde boşluklar dikkat çekti. Ayrıca karşılaşmaya 187 basın mensubunun akredite yaptığı açıklandı.

MAÇTAN DAKİKALAR

9. dakikada Fenerbahçe'nin Stoch'la geliştirdiği atakta topla ceza sahası dışında buluşan Emre Belözoğlu'nun yerden etkisiz vuruşu az farkla auta gitti.

11. dakikada Fenerbahçe'de Emre'yle geliştirilen atakta top Mehmet Topuz'a geldi. Mehmet'in ceza sahasına ortaladığı top Semih'e gelmeden kaleci Sammy çıkarak kontrol etti ve tehlikeyi büyümeden önledi.

26. dakikada Fenerbahçe'nin Alex'le geliştirdiği atakta top Cristian Baroni'ye geldi. Baroni'nin ceza sahası yayından uzaktan sert vuruşunu kaleci Sammy son anda çelerek oyun alanına gönderdi.

36. dakikada Medical Park Antalyaspor'un sol kanattan Ali Zitouni ile geliştirdiği atakta topu arka direkteki Ali Tandoğan'la buluşturdu. Tandoğan'ın sert vuruşu farklı olarak auta çıktı.

Karşılaşmanın ilk yarısının son dakikalarında başka önemli pozisyon olmayınca ilk yarı 0-0 beraberlikle tamamlandı.

İkinci yarı, ilk yarıya nazaran daha hızlı başladı. Medical Park Antalya'nın daha çok karşı kaleye gitmeyi düşünmesi nedeniyle hızlanan oyunda önemli pozisyonları bulan Fenerbahçe oldu.

63. dakikada Emre'nin pasında kaleci Sammy ile karşı karşıya kalan Bienvenu'nun aşırtma vuruşunda top direği yaladı yandan auta gitti.

65. dakikada Medical Park Antalyaspor'da Ali Tandoğan'ın pasıyla buluşan Necati'nin uzaktan sert vuruşunu kaleci Volkan son anda önledi. Dönen topu takip eden kırmızı - beyazlı ileri uç oyuncuları değerlendiremedi ve takımlarını mutlak bir golden ettiler.

66. dakikada ilginç bir pozisyon yaşandı.Gökhan Gönül'ün sağdan ortasında Semih, ceza sahası içinde üzerine gelen kaleciye rağmen kafayla topu indirdi ama Bienvenu altıpas içinde bomboş kale yerine topu ıskalayarak auta atınca takımını çok net bir pozisyonda golden etti.

90. dakikada Medical Park Antalyaspor'da Ali Turan'ın ortasında topa yükselen Ali Zitouni'nin kafa vuruşu az farkla auta çıktı.

Kalan bölümde de iki takımın çabası gol getirmeyince mücadele 0 - 0 berabere sona erdi.

Fenerbahçe, böylece 7 sezon sonra ilk yarının son maçını kayıpla kapattı. Sarı - lacivertliler, ilk yarıyı 35 puanla kapatırken, Medical Park Antalyaspor da 2011 - 2012 sezonun ilk yarısını 21 puanla tamamladı.

(CİHAN)

'Onurumuzu böyle insanların eline bırakmayın'


Hrant Dink’in kardeşi Orhan Dink, Fransız Meclisi’nde görüşülecek Ermeni soykırımı tasarısıyla ilgili, ''Kendi soydaşlarıma sesleniyorum. Siz karşı çıkın buna kardeşim. Onurumuzu, acımızı böyle insanların eline bırakmayın. Hrant’ın ölümüne neden olan bir yasa, Fransa’da aynı şekilde çıkarılmak isteniyor.'' diye konuştu.

AGOS Gazetesi’nin öldürülen Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in kardeşi Orhan Dink, Fransız Meclisi’nde yarın görüşülecek Ermeni soykırımını inkar edenlerin cezalandırılmasını içeren tasarıyla ilgili mesajlar verdi.

Hürriyet gazetesinin haberine göre, Dink’in mesajları şöyle: Hafızalarımız hard disk değil ki, istediğimizde atalım. Biz kendi acılarımızı böyle parlamentolarda yaşamak istemiyoruz. Böyle bir tasarıdan çok acı çekiyorum. Ama Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ‘Ben de senin dosyanı açarım’ diyor ya, bundan da acı çekiyorum. Oysa çok yakın tarihte 301’den Hrant’ı mahkûm ettiler. AİHM ‘Yanlış’ dedi. ‘Türk ırkına hakaret ediyorsun’ diye ırkçılıktan mahkûm ettiler. Ağabeyim çaba harcadı ama anlatamadı kendini. Arkasından mahkûm etmediler, öldürdüler, sesini susturdular. Ağabeyimin oğluna da yazıişleri müdürü diye aynı 301’den ceza verdiler. Şimdi bu yasanın aynısını Fransa’da çıkarmak istiyorlar. Türkiye’de yaşayan insanlar tarihini ne kadar öğrendi ki, ‘1915’te soykırım olmuştur veya olmamıştır’ diyebilsin. Adam gidecek Fransa’da, ‘Böyle bir şey (soykırım) düşünmüyorum’ diyecek ceza alacak. Bu, insan hakları ihlalidir, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasıdır.

Karşı çıkın kardeşim
Kendi soydaşlarıma sesleniyorum. Siz karşı çıkın buna kardeşim. Bizim onurumuzu, acımızı böyle insanların eline bırakmayın. Sonuçta Hrant’ın ölümüne neden olan bir yasa, Fransa’da aynı şekilde çıkarılmak isteniyor. Politik çıkarlar, insanların yaşamlarını zehir etmiş durumda. Belki akrabalarım kızacak. Ama böyle yaşamak çok zor birşey. Irkçılık ve milliyetçilik, insanın hayatını karartan bir şeydir. Oradan çıkacak bir yasa benim atalarımın acılarını hafifletmeyecek. Yurtdışındaki diasporanın duyarlı olması için kim, ne isterse yaparım.

1915’e takılıp kaldılar
Atalarımın acılarını elâlem değil TBMM konuşmalı. Sayın Cemil Çiçek, ağabeyim için söylediklerini unutmasın, onu da bir an ansın diye düşünüyorum. O tarih bu ülkede konuşulduğu gün, o acımı azaltır ki, ben bunun Türkiye’de başladığını biliyorum. Yüzleşmek böyle bir şeydir. Tarihin neyini tartışacağız belgelerle? Biz sözlü ve canlı tarihi biliyoruz. Bunu öyle bir hale getirmek lazım ki bir daha hiçbir parlamento ve siyasetçi bunu politik çıkarlar için kullanamasın. Türkiye’deki siyasetçiler haklı oldukları yerlerde çok haksız laflar söylüyorlar. ‘Ben de senin Afrika’daki dosyanı açarım’ diyor. Yahu biz varız burada. Bu topraklarda 30 biniz ama ruhlarımız, kemiklerimiz, canlarımız var. İnatla da yaşamaya çalışıyoruz burada. Biz sizin kardeşleriniz. Sizle yaşamak için inat eden biziz, siz değilsiniz. Ben bu toprakları öylesine seviyorum ki onun için hem oraya (Fransa’ya) hem de buraya isyan ediyorum. Yoksa çok çabuk çeker giderdik buradan. Türkiye’de insanların bırakın 1915’i, biraz 2007’ye bakmasını isterim. 5 yıldır 37 yerde mahkemeye gitmişim. Bir adım ileriye gidemedik. Karabağ dert oldu. Ermenistan’da mağdur bir halk var. Türkiye, büyük devlet olduğu için 20 adım atmak ve bu halkı kucaklamak zorunda. Kucaklamadığı sürece Ermeniler hep siyasete malzeme olacaklar. Biz burada yaşadığımız için tedavi edildik. Bizim için problem yok. Ama dışarıda yaşayanlar 1915’e takıldılar ve orada kaldılar.

Tapuda otomatik miras dönemi


Tapu yasasında hedeflenen değişiklikle veraset intikal davaları ortadan kalkacak. Ölen kişinin gayrimenkulleri otomatik olarak varislerin tapusuna geçecek.

Tapuda otomatik veraset dönemi başlıyor.

Tapu Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, ölen kişinin hak sahibi mirasçıları ve miras payları, mahkemelerden alınan veraset ilamına gerek duyulmaksızın, tapu müdürlüklerince tespit edilerek, doğrudan tapuya işlenecek. Böylece hem aylar süren veraset davalarına gerek kalmayacak, hem de devlete vergi, sigorta gibi borçları bulunan kişilerin bu borçlarının miras paylarından tahsil edilmesinin yolu açılacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan değişiklik taslağına göre sistem, nüfus müdürlükleri ile tapu müdürlüklerinin işbirliği içinde yürütülecek.

Milliyet'te yer alan habere göre, nüfus müdürlükleri ölen kişinin ve mirasçılarının güncel nüfus kayıtlarını ilgili tapu müdürlüklerine gönderecek. Gönderilen bilgi vatandaşlık numarası üzerinden Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi'nde sorgulanacak ve ölen kişinin adına kayıtlı taşınmaz varsa, mirasçıları arasında pay tespitine göre dağıtım yapılarak 'mirasçılık belgesi' düzenlenerek tapuya kaydedilecek.

İTİRAZ YOLU AÇIK
Nüfus müdürlüklerince gönderilen nüfus kayıtları, 'mirasçılık belgesi' düzenlenmesi konusunda yeterli değilse tapu müdürlükleri tarafından 'mirasçılık belgesi' düzenlenmeyecek ve konu yargıya intikal ettirilecek. Mirasçılık belgesine karşı, itiraz yolu açık olacak. Hak ihlaline uğradığını düşünenler sulh hukuk mahkemelerine başvurarak itiraz edebilecekler. Bu durumda mahkemelerin vereceği kararlar geçerli olacak.

MİRAS KALANIN YEŞİL KARTI İPTAL EDİLECEK
Hazırlanan sistem, aylar süren yargı sürecini devre dışı bırakarak sonlandıracağı gibi, mahkemelerin iş yükünü de önemli ölçüde hafifletecek.

Yeni sistem, varisler yanında devlete de yarayacak. Devletin, kendisine borçlu olan kişilerden tahsilat yapması da kolaylaşacak. Devlete borçlu olan bir kişiye mülk kalması halinde, bu miras üzerinden devletin alacağının tahsiline gidilecek.

Ayrıca, yeşil kart, doğrudan gelir desteği gibi yardım alan kişilerin kontrolü de bu sistemle yapılacak. Yeşil kartlı birine miras kalması halinde, bu kişinin kartı iptal edilecek. Mevcut durumda, tapu kayıtlarını güncel olmaması nedeniyle bu yardımlarda usulsüzlükler yaşanabiliyordu.

Yerli otoda müjde yakın


Sanayi Bakanı Ergün, yerli otomobil üretimi konusunda olumlu gelişmeler olduğunu, yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti.

İflas başvurusu yapan İsveçli otomotiv devi Saab'ın 'Bizi alın' diyerek Türkiye'ye çağrıda bulunmasının yankısı sürerken, yerli otoyla ilgili sıcak gelişmeler yaşanıyor.

Sanayi Bakanı Nihat Ergün, yerli otomobil üretimi konusunda olumlu gelişmeler olduğunu, yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti.

Saab ile Türk şirketlerin almak için görüşmeler yaptığına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Ergün, "Türkiye'den de bazı kişilerin ilgileniyor olması normal. Hükümet olarak almamız gibi bir olay söz konusu değil. Almak isteyen şirketlerimizin bunu iyi incelemesi gerekli. Borçlarını ve teknoloji transferi konusunu... Buzdağının görünen ve görünmeyen yüzünün iyi incelenmesi gerekli" dedi.

Ergün ayrıca, Saab'ın otomobil üretimindeki tanınırlığından çok iflası istenen bir şirket olarak tanınmaya başlandığına dikkat çekti.

Ergün, Fransa Ulusal Meclisi'nde oylamaya sunulacak ve Ermeni soykırımı iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda, bunun Türkiye'de toplumun tüketim eğilimlerinde etkisi olacağını söyledi.

Ayhan Çarkın yer gösterecek


Eski MİT’çi Tarık Ümit’in öldürüldüğünü söyleyen eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın’ın yer gösterme talebi kabul edildi.

Faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, dün ek ifadesine başvurduğu Çarkın'ın beyanları doğrultusunda, ''yer gösterme işlemi yaptırma'' izni için mahkemeye başvurmuştu.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği’nin kararında başvuruda, ''Çarkın'ın, 2 Mart 1995'te kabyolan ve bugüne kadar kendisinden haber alınamayan Tarık Ümit'in öldürüldüğü ve yerini gösterebileceği, yine Behçet Cantürk'ün İstanbul Fenerbahçe Orduevi önünden alınıp, Sapanca'da nerede ve nasıl öldürüldüğünü gösterebileceğine yönelik yer gösterme işlemi yapabileceğini bildirdiğinin'' yer aldığı ifade edildi.

Kararda, başvurunun 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, ''kapalı ceza infaz kurumu dışına çıkma iznini'' düzenleyen 92/2. maddesindeki şartlara uygun olduğu kaydedilerek, kabulüne karar verildiği belirtildi.

BİR HAFTA DIŞARIDA KALACAK
Ayhan Çarkın, bugün 14.00'ten itibaren 7 gün süreyle Ankara 2 nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'ndan yer gösterme işlemi için çıkarılabilecek.

Çarkın'ın cezaevi dışında geçirdiği süre tutukluluğundan sayılacak.

Çarkın, cezaevinden çıkarılırken ve tekrar cezaevine dönerken, sağlık kontrolünden geçirilecek.

CEZAEVİNDEN BASINA KONUŞTU
Gazetelere açıklamalarda bulunan Ayhan Çarkın, eski MİT’çi Tarık Ümit’in öldürüldüğünü söylemişti.

Çarkın, “Eğer isterlerse cesedin yerini söylerim, çıkartır DNA testi yaparlar” diye konuşmuştu.

20 Aralık 2011

'70 asker firar ederken vuruldu'


Suriye silahlı kuvvetlerinin, ordudan ayrılarak Cumhurbaşkanı Beşar Esad aleyhindeki isyana katılmak isteyen 70 askeri öldürdüğü bildiriliyor.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, olayın ülkenin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde yaşandığını, askeri üslerinden ayrılmaya çalışan askerlerin makinalı tüfek ateşi ile biçildiğini duyurdu.

Muhalif eylemciler gün boyunca Humus ve Dera gibi çeşitli noktalarda yaşanan çatışmalarda da 50 kadar sivilin öldüğünü söyledi.

Eğer 120'yi bulan can kaybı yaşandığı teyit edilirse, pazartesi günkü olaylar Mart ayında rejim aleyhtarı eylemlerin başlamasından bu yana yaşanan en kanlı olaylar olacak.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch, geçen hafta askerlere saf değiştirmeye yeltenen askerlere ateş açma talimatı verildiğini duyurmuştu. İdlib, askerlerin merkezi komutaya başkaldırdığı noktaların başında gösteriliyor.

Gözlemciler için imza atıldı

Çatışmalar sürerken Şam yönetimi, ülkede şiddete son verilmesine yönelik Arap Birliği planı kapsamında ülkeye yabancı gözlemci girişini kabul eden bir protkole imza atıyordu.

Arap Birliği barış planının uygulanmasını denetleyecek gözlemcilerle ilgili protokol, Mısır'ın başkenti Kahire'de imzalandı.

BM Genel Kurulu ise Rusya tarafından getirilen bir karar tasarısını açık farkla onaylayarak Suriye'yi siyasi muhalefeti şiddet kullanarak bastırdığı için sert dille kanadı.

Ulusal Konsey adlı Suriyeli muhalif oluşum, kararın fazla önem taşımadığını savunarak, bu adımı konunun BM Güvenlik Konseyi'ne gelmesini önlemeye yönelik bir manevra olarak niteledi.

Muhalifler, hükümetin tankların kentlerden çekilmesini öngören Arap Birliği barış planı konusunda da samimi olduğuna inanmıyor.

Anlaşma doğrultusunda ilk gözlemcilerin önümüzdeki bir kaç günde ülkeye ulaşması hedefleniyor.

Bu arada hükümetin de askerlerini sokaklardan çekip, siyasi tutukluları salıverme, muhalefet ile uzlaşma görüşmeleri için masaya oturma gibi ek adımlar atması gerekiyor.

Muhalif eylemciler ise Şam yönetimi demir yumruğunu gevşetirse, pek çok ülkede kontrolü derhal kaybedeceğini savunuyorlar.

Suriye, Kasım ayından bu yana gözlemcileri kabul etmek konusunda ayak sürüyordu.

Yerel Koordinasyon Komisyonları adlı muhalif örgüte göre, bu süre içinde Esad yönetimine bağlı kuvvetler 900 sivilin daha ölümüne yol açtı.

Mart ayından bu yana ölen sivillerin sayısının ise beş bini aştığı tahmin ediliyor.

Hıristiyanlıkla ilgili çarpıcı araştırma


Hıristiyan nüfusu, son yüzyılda çarpıcı biçimde Avrupa'dan Afrika, Asya ve Amerika'ya kaydı. Hıristiyanların sadece dörte biri Avrupa'da yaşıyor.

ABD'deki Pew Araştırma Merkezi'nin Din ve Kamu Yaşamı Forumu'nun yaptığı araştırma, Avrupa'nın günümüzde dünyadaki Hıristiyanların dörtte birine ev sahipliği yaptığını, geçen yüzyılda ise dünyadaki Hristiyanların üçte ikisinin Avrupa'da yaşadığını ortaya koydu.

Araştırmaya göre, dünyadaki Hristiyan nüfusunun yaklaşık dörtte biri şu anda Sahra Altı Afrikasında, yüzde 37'si Amerika kıtasında, yüzde 13'ü de Asya-Pasifik bölgesinde yaşıyor.

En küçük Hristiyan nüfusunun, bu dinin yayıldığı bölge olan Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da bulunduğu, bu bölgedeki Hıristiyanların, genel nüfusun yüzde 4'ünü oluşturduğu belirtildi.

Bu bölgede en fazla Hristiyanın Mısır'da yaşadığı, Mısır'da çoğu Ortodoks olmak üzere yaklaşık 4.3 milyon Hıristiyanın bulunduğu, dünya Hristiyanlarının yüzde 10'unun, çoğunlukta oldukları ülkelerde yaşadığı kaydedildi.

ABD'NİN YÜZDE 80'İ HIRİSTİYAN
Çin'de nüfusun yüzde 5'i (67 milyon) Hıristiyan iken, en fazla Hıristiyan nüfusuna sahip ülkeler, ABD, Brezilya, Meksika ve Rusya olarak sıralandı, ABD nüfusunun yaklaşık yüzde 80'inin, Rusya vatandaşlarının da yaklaşık yüzde 74'ünün Hıristiyan olduğu görüldü.

Araştırma ayrıca Brezilya'da İtalya'dakinden iki kat fazla Katolik, Nijerya'da da Almanya'dakinden iki kat fazla Protestan yaşadığını ortaya koydu.

EN BÜYÜK İNANÇ GRUBU
Tüm bu değişikliklere rağmen Hristiyanların, 2.2 milyar inanan sayısıyla hala dünyanın en büyük inanç grubu olduğu, ikinci sırada 1.6 milyar inananla Müslümanların bulunduğu kaydedildi.

Pew Araştırma Merkezi'nin, araştırmayı ulusal nüfus sayımları, kilise gruplarının hesapları ve farklı dinlere mensup kişilerle ilgili diğer kaynaklara dayanarak yaptığı, bulguların 1910 yılında yapılan araştırmalarla karşılaştırıldığı bildirildi.

19 Aralık 2011

Yerli otomobili görüştüler


Başbakan Erdoğan'ın, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç'la yaptığı görüşmede yerli otomobil üretimi gündeme geldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç'u Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde kabul etti.

Saat 15.40'da başlayan görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü.

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, görüşmenin ardından dışarıda bekleyen gazetecilere açıklama yapmadan ofisten ayrıldı.

Basına kapalı gerçekleşen görüşmeye ilişkin başbakanlıktan da herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak görüşmede yerli otomobil üretimi konusunun gündeme geldiği öğrenildi.

Rahmi Koç, ameliyatında sonra evinde dinlenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektupta, sağlığın demokrasi gibi olduğu ve elden gitmeyince kıymetinin bilinmeyeceğini, çok önemli olduğunu ve dikkat etmesi gerektiğini yazmıştı.

Facebook'tan Mark Zuckerberg'e dava


İsrailli 'beğen' oyu satıcısı, Facebook kendisine dava açınca adını ve soyadını Facebook kurucusununkiyle değiştirdi.

Facebook, İsrailli bir girişimci olan Rotem Guez'i dava edecekti. Fakat Guez 7 Aralık'ta mahkeme kararıyla adını ve soyadını değiştirdi, kendine seçtiği yeni isim ise Facebook'un kurucusununkiyle aynı, yani Mark Zuckerberg oldu.

Davanın sebebi, Guez'in kurduğu Like Store isimli şirket. "10.000 'beğen' mi lazım? Hiç problem değil, biz hallederiz." sloganıyla şirketlere "beğen" satıyor. Ekim ayında Facebook'un avukatları, girişimciye Like Store'un "sosyal ağ kullanım kuralları"na aykırı olduğu gerekçesiyle şirketi kapatmasını ve ne sebeple olursa olsun bir daha açmamasını söyledi.

Bunun üzerine Guez, içişleri bakanlığına adının ve soyadının değişmesi için başvuruda bulundu. Bir hafta sonra Facebook şirketin hala aktif olduğunu görüp tekrar dava açmakla tehdit edince, yeni Zuckerberg onlara: "Beni dava etmek istiyorsanız, Mark Zuckerberg'i dava edeceksiniz" diye yanıt verdi.

SİTESİ BİLE VAR
Milliyet'in aktardığına göre yeni Zuckerberg, medyanın ilgisini üstüne çekmek için internet kampanyaları da düzenliyor. Kendine yeni bir Facebook ve Twitter hesabı açan "çakma" Zuckerberg, yeni kimliğiyle internette sükse yapmaya hazır olduğunu söylüyor. Facebook sayfasına yeni kimliğiyle fotoğraflarını yükleyen adam, bir yandan da açtığı internet sitesi "MarkZuckerbergOfficial.com" aracılığıyla hikayesini anlatıyor.

Facebook elbette Mark Zuckerberg isimli birini dava edebilir, fakat bu durum hem ilgi çekici hem de komik. Guez'in bu hamlesinin reklam yapmaya yönelik olduğu da açık. Bakalım bu durum sadece saçmalık mı, yoksa dahice bir reklam mı?

Dolar 1,90 liraya dayandı


Dolar/TL parite ve kurumsal talebin etkisiyle 28 Kasım'dan bu yana en yüksek olan 1,90'a yaklaştı.

Euro Bölgesi borç sorunlarına ilişkin endişelerin devam ettiği piyasalarda Euro/dolar paritesindeki gerileme ve kurumsal döviz talebinin etkisiyle dolar içeride yükseldi.

Dolar, 28 Kasım'dan bu yana en yüksek olan 1,8975 seviyesine kadar çıktı. Dolar/TL, 1,88 düzeyinden haftaya başlamıştı.

Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "Kurumsal alımlar bugün dolar/TL'de yukarı yönlü harekete neden oldu. Öte yandan günlük repo ihalesi tutarı da TL likiditesini ve kuru etkiliyor" dedi.

Başka bir bankacı ise genel olarak sakin seyreden Euro/dolar paritesindeki aşağı hareketin de dolar/TL'deki yükselişte etkili olduğunu söyledi.

Esad Arap Birliği protokolünü imzaladı


Suriye, Arap Birliği'nin sivillerin korunmasını öngören protokolüne bugün imza attı. Arap gözlemcilerin Suriye'ye girmesine izin veren protokolu Mısır'ın başkenti Kahire'de Şam adına Dışişleri Bakanı yardımcısı Faisal Mekdad imzaladı.

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim de protokolün imzalanması sonrasında yaptığı açıklamada, Şam'ın Arap ülkeleri gözlemcilerinin ülkeye gelmesinden memnuniyet duyacağını söyledi.

'RUSYA'NIN TAVSİYESİYLE İMZALADIK'
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Suriye'nin Arap Birliği protokolünü imzalamasında Rusya'nın tavsiyesinin etkili olduğunu da belirtti.

İRAN: ANLAŞMA KABUL EDİLEBİLİR
İran, Suriye'deki olayları sona erdirmek için Arap Birliği'nin barış planı çerçevesinde bugün Suriye ile Arap Birliği arasında imzalanan protokolü "kabul edilebilir" buldu.

İran'da Arapça yayın yapan El Alem televizyonuna açıklama yapan İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Emir Abdullahi, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad tarafından kabul edilen bir anlaşmanın İran tarafından da kabul edilebilir olduğunu söyledi.

AK PARTİ’Yİ SUÇLADI
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasının nedeni olarak AK Partiyi gösterdi. Muallim Türkiye'ye yönelik aldıkları yaptırım kararlarını Ankara'nın bu yöndeki kararları ve Suriye için iyi şeyler planlamayan grupları ağırlaması üzerine aldıklarını belirtti. Türkiye ile Suriye arasındaki bu durumun geçici olduğunu vurgulayan Muallim, Türk halkını önemsediklerini, Türk halkının çıkarlarının kendileri için önemli olduğunu vurguladı.

STRATEJİK ORTAKLIK TAHRİP EDİLDİ
Suriye Dışişleri Bakanı AK Parti’nin iki ülkenin 10 yıllık süreçte inşa ettiği stratejik ortaklığı tahirp ettiğini de iddia etti.

YAPTIRIM KARARI ALINMIŞTI
Suriye haftalardır protokolü imzalamamak için direniyordu. Şam'ın gözlemcilerin ülkeye girmesine izin vermemesi üzerine Arap Birliği bir dizi ekonomik yaptırım kararı alarak uygulamaya geçmişti.

Ancak son dönemde Suriye'nin komşuları Irak, Ürdün ve Lübnan ekonomilerinin büyük zarara uğradığını belirterek, yaptırımlara karşı daha yüksek sesle karşı çıkmaya başladı. Arap ülkelerinden bazı işadamları da yaptırımlara karşı olduklarını dile getirince, Arap Birliği, Esad'la tekrar uzlaşma arayışına girdi.

İNTERNET BLOKCUSU SERBEST BIRAKILDI
Şam rejimi tarafından iki haftadır gözaltında tutulan internet blogcusu Rezzan Gazzavi'nin de dün gece geç saatlerde kefaletle serbest bırakıldığı belirtildi.

Suriyeli insan hakları kuruluşları, Şam rejimi aleyhinde düşüncelerini kendisine ait blogla Twitter'da paylaşan Suriye kökenli Amerikalı günce yazarının 15 bin Suriye Poundu (yaklaşık 550 TL) kefaletle serbest bırakıldığını açıkladı.

Özbudun: Kanuni düzenleme ‘aykırı’ olmaz


Anayasa Hukukçusu Ergun Özbudun, cumhurbaşkanının görev süresi için yapılacak bir düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmayacağını söyledi. Konunun YSK’ya bırakılmasını sakıncalı bulduğunu belirten Özbudun, “Çözüm yeri Meclis’tir” dedi.

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, cumhurbaşkanının görev süresi konusunda NTV’nin sorularını yanıtladı.

Ergun Özbudun, kanunda yapılacak bir düzenlemenin Anayasa’ya aykırılık oluşturmayacağını söyledi.

Prof. Dr. Ergun Özbudun, şunları söyledi:

“2010 yılındaki Anayasa değişikliğinde bu konuda açık bir geçiş hükmüne yer verilmedi. Dolayısıyla biz Anayasa hukukçuları arasında da iki yorum ortaya çıktı. 5+5 ya da defaya mahsus olmak üzere 7 yıl. Her ikisini de savunan meslektaşlarımız oldu. Dolayısıyla ortada bir hukuk boşluğu var.

Kanaatimce kanuni bir düzenlemeyle şu veya bu şekilde halledilmesinde anayasal bir sakınca yok. Bu kadar önemli ve siyasi içerikli bir konunun YSK’ya bırakılması gibi bir şıkkı son derece sakıncalı buluyorum. Anayasa’da engel bir hüküm olmadığına göre, Meclis’in bu konuda iradesini açıklaması ve bu belirsizliği sona erdirmesi gerekir.

CHP, MHP gibi ‘anayasaya aykırı’ olduğunu düşünmüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Yapılacaksa anayasa değişikliği yoluyla yapılmalıdır’ diyor.

Tabii, ana muhalefet partisi olarak CHP arzu ederse böyle bir kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götürebilir. Anayasa Mahkemesi’nin de ne karar vereceğini kestirmek mümkün değil.

Benim şahsi kanaatim 7 sene yönünde bir kanuni düzenleme yapılırsa bunun Anayasa’ya aykırı olmayacağıdır. İster kanun değişikliğiyle olsun, ister anayasa değişikliği ile olsun konunun çözüm yeri Meclis’tir.”

Talabani'nin yardımcısına yurtdışı yasağı


Irak'ta Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi'ye ülke dışına çıkış yasağı getirildi. Amerikan ordusunun çekilmesinin ardından ülkede mezhepler arasındaki gerilimin yeniden tırmanmasından endişe ediliyor.

Amerikan askerlerinin Irak’tan ayrılmasının ardından ülkede Sünni-Şii çatışmasının yeniden başlamasından endişe ediliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarik el Haşimi hakındaki iddiaları soruşturan mahkeme, Haşimi'ye ülke dışına çıkış yasağı getirdi. Üç koruması da gözaltına alınan Sünni politikacı terörizme destek vermekle suçlanıyor. Haşimi ise Şii hükümeti, kendisine baskı uyguladığını söyledi.

GERİLİMİN SOKAKLARA YANSIMASINDAN KORKULUYOR
Başbakan Nuri el Maliki'nin bir başka Sünni politikacı, Salih el Mutlak hakkında parlamentodan güvensizlik oyu çıkması için uğraştığı belirtiliyor.

Şii-Sünni politikacılar arasında yaşanan bu gerilimin sokaklara da yansımasından endişe ediliyor. Ülkede 2006-2007 yılları arasında Sünni- Şii çatışmalarında yüzlerce kişi ölmüştü.

Gösteriye kadın kılığında katıldı



Adana'da düzenlenen gösterinin ardından polise molotof ve taş atan göstericilerden birinin tanınmamak için etek giyip, eşarp taktığı belirlendi.

Adana'da izinsiz gösterinin ardından polise molotofkokteyli ve taş atan göstericiler arasında bulunan bir kişinin tanınmamak için etek giyip, eşarp taktığı belirlendi.

Obalar Caddesi'nde bir grup, terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik operasyonları protesto etmek amacıyla merkez Seyhan İlçesi Obalar Caddesi'nde izinsiz yürüyüş düzenledi.

Protesto gösterisinden bir süre sonra, yüzleri maskeli yaklaşık 100 kişilik grup da ara sokaklardan çıkarak bölgede güvenlik önlemi alan polislere molotofkokteyli, taş ve havai fişeklerle saldırdı.

Terörle Mücadele ve Çevik Kuvvet Şubesi ekipleri, grubu dağıtmaya yönelik müdahalesi sırasında etek ve bluz giyip başına da eşarp takan 14 yaşındaki H.N'nin de aralarında bulunduğu 4 kişiyi gözaltına aldı.

Kadın giysisi ile gösteriye katılan H.B'nin ifadesinde ''Polis, gösterilerde kamera ve fotoğraf çekiyor. Bazı kişiler eşkalimiz belli olmasın diye bize etek giyip başımızı eşarpla örtmemizi söyledi'' dediği öğrenildi.

Hırsızlık ve adam yaralamak suçlarından kaydı bulunduğu öne sürülen H.B. ile birlikte 3 zanlının daha emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildiği bildirildi.

Meclis’te ‘katliam’ gerginliği


TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında BDP’li Sırrı Sakık’ın “1915’te Ermenilere katliam yapıldı” demesi tansiyonu yükseltti. CHP’li Başkanvekili ile AK Parti ve MHP’li milletvekilleri Sakık’a tepki gösterdi.

TBMM Genel Kurulu’nda 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının görüşülmesine devam edildi.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın madde üzerindeki konuşması tartışmaya neden oldu.

19 Aralık'ta ''iki katliama tanıklık edildiğini'' ifade eden Sakık'ın, ''Biri 1978'de Kahramanmaraş'ta başlayan ve yüzlerce insanı katleden...Geçmişimizde de zaten bu katliam kültürü var; 1915'te Ermeni'lere ve sonra Yahudilere, Kürtlere uygulanan o zalimane politikalar...'' demesi, tartışmalara yol açtı.

AK Parti Grup Bakanvekili Nurettin Canikli, oturduğu yerden kalkarak, Sakık'a itiraz etti.

Canikli'nin, ''Katliam kültürü'' ifadesinin yanlış olduğunu belirtmesi üzerine Sakık, ''O zaman tarihi bilmiyorsunuz, siz tarihle yüzleşin'' dedi.

Birleşimi yöneten Başkanvekili Güldal Mumcu, Sakık'ı uyararak, ''Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir şey yoktur. Ermenilere, Yahudilere yönelik soykırım olarak ifade ettiniz. Lütfen...'' dedi.

Sakık, ''Bunu ben değil, tarih söylüyor. Gerçek tarihten neden rahatsız oluyorsunuz. Yalan yanlış tarihtir sizi buraya getiren. Kürtlere karşı siz bu politikaları uygulamadınız mı? Kahramanmaraş'ta 'Allahu ekber, Bismillahirrahmanirrahim' sloganlarıyla orada Aleviler katledilmedi mi? Sivas'ta, Çorum'da, Gazi'de yakılmadı mı?'' dedi.

Mumcu, “Yahudilere ve Ermenilere yönelik bir katliam dediniz. Böyle bir şey sözkonusu değildir. Lütfen bunu düzeltirseniz sevineceğim'' demesi üzerine Sakık, ''konuşmamı lütfen başa alınız'' dedi.

‘DEMEK Kİ SİZ BU KADAR DEMOKRATSINIZ’
Sakık, Kahramanmaraş'ta Alevilere karşı bir katliam projesi yapıldığını iddia ederek, ''Bunu herkes bilir, niye inkar ediyorsunuz, tepki gösteriyorsunuz. Bunlar olmadı mı? Hala o insanların yaraları sarılmadı. O katliamı yapanları niye savunuyorsunuz? Hani geçmişimizle yüzleyecektik. Demek ki siz o bu kadar demokratsınız'' dedi.

AK Parti'li Canikli'nin itirazlarını sürdürmesi üzerine Sakık, ''Dinleyeceksiniz, dinlemesini öğrenin'' karşılığını verdi.

Geçmişle yüzleşmeden geleceğin inşa edilemeyeceğini ifade eden Sakık, Kahramanmaraş olaylarının CHP'nin iktidarı, Ecevit'in Başbakanlığı sırasında olduğunu, o tarihte yaşananlara seyirci kalındığını ileri sürdü.

Sakık, 2000 yılında 20 cezaevinde operasyon düzenlendiğini, 30'a yakın insanını bu olaylarda yaşamını yitirdiğini belirterek, ''O dönem siyasi aktörleri, askeri yetkilileri ve bürokratlarının hiçbiri bu işten yargılanmıyor. O dönem Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'u yargılamıyorsunuz, tam tersine makamlar mevkiler veriliyor'' dedi.

MUMCU: OLAY ÇIKARMAYIN
Sakık, konuşma süresini uzatmadığı için Mumcu'ya tepki göstererek “5 dakika konuşamadım'' dedi.

Mumcu, Sakık'a, ''Olay çıkarmayın, diyeceklerinizi dediniz'' karşılığını verirken, MHP'li ve AK Parti'li bazı milletvekilleri de Sakık'a tepki gösterdi.

ŞİMŞEK: VİCDANLI KİMSE BÖYLE DİYEMEZ
Söz alan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise ''Geçmişimizle yüzleşmek demek, vicdanımızla da yüzleşmek demektir. Hiçbir vicdanlı kimse, 'Türkiye' Ermenilere ve Yahudilere katliam yaptı' diyemez. Böyle bir şey sözkonusu değildir'' dedi.

Tayfur Havutçu genel direktör oldu


Beşiktaş'ta Tayfur Havutçu futbol takımlarının genel direktörlüğüne getirildi. Havutçu, futbol altyapı, A2 ve A takımı teknik ve idari konularında, tek yetkili olarak çalışacak.

Beşiktaş Kulübü, futbolda şike iddiaları nedeniyle tutuklanan, ancak geçtiğimiz hafta tahliyesine karar verilen Tayfur Havutçu'nun futbol takımlarının genel direktörlüğüne getirildiğini açıkladı.

Siyah-beyazlı kulübün yönetim kurulu, Havutçu ile yaptığı görüşme neticesinde, genç teknik adamın Beşiktaş futbol takımları genel direktörlüğüne getirilmesine karar verdi.

Yönetim kurulu, ayrıca Tayfur Havutçu'nun, futbol altyapı, A2 ve A Takımı teknik ve idari konularında tek yetkili olarak çalışmasını kararlaştırdı.

Bu arada, siyah-beyazlı takımın başında bulunan Portekizli teknik adam Carlos Carvalhal ise A Takımı teknik sorumlusu olarak görevine devam edecek.