Yargıyı etkileme soruşturmasında sanık avukatı Ali Hadi Emre'ye, yargıyı nasıl etkilediklerini anlatmakla tehdit eden mektup gönderen, Emre'nin eski müvekkili Naji Sharifi Zindeshti'nin bilgisine başvurulan ifadesinde, sanıkların istedikleri kişilerin mahkeme başkanı olması için uğraştıklarını, bunu başardıktan sonra da UYAP üzerinden istedikleri davanın bu mahkemelere düşmesini sağladıklarını anlatmış.
Yargıyı etkileme soruşturması kapsamında sanık avukatı Ali Hadi Emre'nin bürosunda eski müvekkili Naji Sharifi Zindeshti'nin yargıyı nasıl etkilediklerini anlatmakla tehdit ettiği mektubunun ele geçirilmesi üzerine, Zindeshti'nin bilgisine başvurulmuş.
Emre'nin, kendisinin eski avukatı olduğunu ifade eden Zindeshti, uyuşturucu baronu olduğu belirtilen Cemal Nayır ile aynı dosyada yargılandığını anlattı. Yapılan bir uyuşturucu sevkiyatını da anlatan Zindeshti, Nayır'ın kendisini kurtarmak için bazı askeri şahıslara daire ve para verdiğini öne sürdü.
Zindeshti, "Bu dosya ile ilgili Ali Hadi Emre, Nayır ile irtibata geçti, avukatı oldu. Davanın olumlu sonuçlanabileceğini düşündükleri ve mahkeme başkanlarını tanıdıkları İstanbul 10. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi için karar aldılar." dedi.
Emre'nin, davanın bu mahkemelere düşmesi için çalışma yaptığını anlatan Zindeshti, "Bu konuda UYAP sisteminde görevli, genç olduğunu söylediği iki görevliden bahsetti. Bu görevliler Nayır'ın dosyasını 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne düşmesini sağlamışlar. Bu konuyla ilgili ismini bilmediğim görevlilere 10 bin dolar civarında para verilmiş. Ben bu konuyu Ali Hadi'nin konuşmalarından biliyorum." ifadelerini kullandı.
Emre ile birlikte yargıyı etkileme davasının diğer sanığı avukat Kudbeddin Kaya'nın, 10. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim olan Zafer Başkurt ve Erkan Canak'ın başkan olması için Ankara'da çalıştıklarını kaydeden Zindeshti, "Bu şahısların başkan olmasını sağladılar. Bildiğim kadarıyla Emre, daha önce Adalet Bakanı olan Seyfi Oktay'ın adamı, Kaya ise daha önce Adalet Bakanı olan Mehmet Moğultay'ın adamıdır. Bu nedenle Canak ve Başkurt'un mahkeme başkanı olması için bu şahıslarla irtibata geçtiklerini biliyorum." şeklinde konuştu.
Seyfi Oktay'ın da hakimleri ayarlaması için HSYK'da Kadir Özbek ile görüşmeler yaptığını belirten Zindeshti, bu şekilde mahkeme başkanlarını ayarladıklarını söyledi.
Zindeshti, bu dosyalardan Emre, Kaya, Oktay, Moğultay ve diğer irtibatlı oldukları kişilerin maddi olarak pay aldığını anlattı. Cemal Nayır'ın tahliyesi için mahkeme başkanı Canak'a verilmek üzere avukat Kaya'ya 1 milyon dolar verdiğini iddia eden Zindeshti, "Nayır'ın tahliyesi için çalışıldı. Canak her ne kadar Nayır'ın lehine uğraşmış ise de ifade verenler nedeniyle Nayır tahliye edilemedi." dedi.
Bu aşamadan sonra Emre'nin, stratejik olarak Nayır'ın avukatlığından çekildiğini belirten Zindeshti, "Bunun sebebi Nayır'ı tahliye edemeyen Canak'a gözdağı vermekti. Emre ve Canak samimi olduğu için Emre aradan çekildikten sonra Canak, Kaya ile karşı karşıya kaldı. Kaya, Canak'a baskı uygulamaya başladı. Kaya, tahliyeyi gerçekleştirmesini, yoksa eskiden yaptıkları kirli ilişkileri müfettişlere açıklayacağını söyleyerek, Canak'ı tehdit etmeye başladı. Bu şekilde Nayır'ın tahliyesini sağlamaya çalışıyordu. Ancak durum medyaya yansıdığı için tahliye sağlanamadı." diye konuştu.
Ali Hadi Emre'nin bürosunda el konulan mektubunda Zindeshti, "Sayın Emre, Cemal'i tahliye etmek için Erkan'a nasıl bir baskı ve ...yaptığınızı çok iyi biliyorum. Ve şunu bilmeni isterim ki avukat Kudbettin ve Erkan'la olan ilişkinizi Cemal, 2006 yılında detaylarıyla bana anlatmış dolayısıyla geçmişten kalan her şeyden çok iyi haberim var. Mektupta çok açıklayamam ancak köfte ile ilgili nasıl ve ne karşılığında tahliye olduğunu sonra neden tekrar tutuklama çıktığını ve tekrar tutuklamanın nasıl geri çekildiğini biliyorum. Ayrıca Kudbettin kimlerin dosyasına müdahale ettiğini ve kaç dosyada haksız tahliye kararı çıktığını ve hatta UYAP'ta oynadığınız oyunları tane tane biliyorum." demişti.
Bu ifadelerdeki hangi dosyalara müdahale edildiği, köftenin kim olduğu, ismi geçenlerin mahkemelerle olan bağlantıların ne olduğu sorularına cevap vermeyeceğini söyleyen Zindeshti, neden cevap vermek istemediği sorusuna ise "Cevap veremem, çünkü ailemi ve beni tehdit ediyorlar." cevabını verdi.
Soruşturma kapsamında, Emre ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin eski Başkanı Erkan Canak'ın telefon görüşmesi dinlemeye takılmıştı. Görüşmede Canak, Kaya'nın kendisine baskı kurduğunu, müfettişlere şikayet etmekle tehdit ettiğini anlatmıştı.
(CİHAN)
Emre'nin, kendisinin eski avukatı olduğunu ifade eden Zindeshti, uyuşturucu baronu olduğu belirtilen Cemal Nayır ile aynı dosyada yargılandığını anlattı. Yapılan bir uyuşturucu sevkiyatını da anlatan Zindeshti, Nayır'ın kendisini kurtarmak için bazı askeri şahıslara daire ve para verdiğini öne sürdü.
Zindeshti, "Bu dosya ile ilgili Ali Hadi Emre, Nayır ile irtibata geçti, avukatı oldu. Davanın olumlu sonuçlanabileceğini düşündükleri ve mahkeme başkanlarını tanıdıkları İstanbul 10. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi için karar aldılar." dedi.
Emre'nin, davanın bu mahkemelere düşmesi için çalışma yaptığını anlatan Zindeshti, "Bu konuda UYAP sisteminde görevli, genç olduğunu söylediği iki görevliden bahsetti. Bu görevliler Nayır'ın dosyasını 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne düşmesini sağlamışlar. Bu konuyla ilgili ismini bilmediğim görevlilere 10 bin dolar civarında para verilmiş. Ben bu konuyu Ali Hadi'nin konuşmalarından biliyorum." ifadelerini kullandı.
Emre ile birlikte yargıyı etkileme davasının diğer sanığı avukat Kudbeddin Kaya'nın, 10. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim olan Zafer Başkurt ve Erkan Canak'ın başkan olması için Ankara'da çalıştıklarını kaydeden Zindeshti, "Bu şahısların başkan olmasını sağladılar. Bildiğim kadarıyla Emre, daha önce Adalet Bakanı olan Seyfi Oktay'ın adamı, Kaya ise daha önce Adalet Bakanı olan Mehmet Moğultay'ın adamıdır. Bu nedenle Canak ve Başkurt'un mahkeme başkanı olması için bu şahıslarla irtibata geçtiklerini biliyorum." şeklinde konuştu.
Seyfi Oktay'ın da hakimleri ayarlaması için HSYK'da Kadir Özbek ile görüşmeler yaptığını belirten Zindeshti, bu şekilde mahkeme başkanlarını ayarladıklarını söyledi.
Zindeshti, bu dosyalardan Emre, Kaya, Oktay, Moğultay ve diğer irtibatlı oldukları kişilerin maddi olarak pay aldığını anlattı. Cemal Nayır'ın tahliyesi için mahkeme başkanı Canak'a verilmek üzere avukat Kaya'ya 1 milyon dolar verdiğini iddia eden Zindeshti, "Nayır'ın tahliyesi için çalışıldı. Canak her ne kadar Nayır'ın lehine uğraşmış ise de ifade verenler nedeniyle Nayır tahliye edilemedi." dedi.
Bu aşamadan sonra Emre'nin, stratejik olarak Nayır'ın avukatlığından çekildiğini belirten Zindeshti, "Bunun sebebi Nayır'ı tahliye edemeyen Canak'a gözdağı vermekti. Emre ve Canak samimi olduğu için Emre aradan çekildikten sonra Canak, Kaya ile karşı karşıya kaldı. Kaya, Canak'a baskı uygulamaya başladı. Kaya, tahliyeyi gerçekleştirmesini, yoksa eskiden yaptıkları kirli ilişkileri müfettişlere açıklayacağını söyleyerek, Canak'ı tehdit etmeye başladı. Bu şekilde Nayır'ın tahliyesini sağlamaya çalışıyordu. Ancak durum medyaya yansıdığı için tahliye sağlanamadı." diye konuştu.
Ali Hadi Emre'nin bürosunda el konulan mektubunda Zindeshti, "Sayın Emre, Cemal'i tahliye etmek için Erkan'a nasıl bir baskı ve ...yaptığınızı çok iyi biliyorum. Ve şunu bilmeni isterim ki avukat Kudbettin ve Erkan'la olan ilişkinizi Cemal, 2006 yılında detaylarıyla bana anlatmış dolayısıyla geçmişten kalan her şeyden çok iyi haberim var. Mektupta çok açıklayamam ancak köfte ile ilgili nasıl ve ne karşılığında tahliye olduğunu sonra neden tekrar tutuklama çıktığını ve tekrar tutuklamanın nasıl geri çekildiğini biliyorum. Ayrıca Kudbettin kimlerin dosyasına müdahale ettiğini ve kaç dosyada haksız tahliye kararı çıktığını ve hatta UYAP'ta oynadığınız oyunları tane tane biliyorum." demişti.
Bu ifadelerdeki hangi dosyalara müdahale edildiği, köftenin kim olduğu, ismi geçenlerin mahkemelerle olan bağlantıların ne olduğu sorularına cevap vermeyeceğini söyleyen Zindeshti, neden cevap vermek istemediği sorusuna ise "Cevap veremem, çünkü ailemi ve beni tehdit ediyorlar." cevabını verdi.
Soruşturma kapsamında, Emre ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin eski Başkanı Erkan Canak'ın telefon görüşmesi dinlemeye takılmıştı. Görüşmede Canak, Kaya'nın kendisine baskı kurduğunu, müfettişlere şikayet etmekle tehdit ettiğini anlatmıştı.
(CİHAN)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder