05 Ocak 2012

Gözaltındaki OYAK Güvenlik'in eski müdürü, Kozinoğlu'nun komutanıydı


Ergenekon soruşturması kapsamında OYAK'a yönelik yapılan operasyonun en kilit ismi Orhan Çoban. OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nin (SGS) eski genel müdürü olan Çoban, Danıştay saldırısı sırasında görevdeydi.
Emekli albay olan Orhan Çoban, Oda TV soruşturması kapsamında tutuklanan ve Silivri Cezaevi'nde hayatını kaybeden MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun da eski komutanı idi. İki isim, Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan MİT'e geçmişti.
Kaşif Kozinoğlu, 1995 yılında MİT'e geçmeden önce Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda kurslar tabur komutanı idi. Jandarma ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen kursiyerlere Kozinoğlu ders veriyordu. Orhan Çoban ise Kozinoğlu'nun Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki okul komutanı idi. Çoban ve Kozinoğlu, aynı yılın şubat ayında ekip olarak MİT'e geçiş yaptı. Çünkü MİT'te o dönemde Dış Operasyonlar Dairesi kurulmuştu. Dairede görev yapacak yetenekli personele ihtiyaç vardı. Bu görev için Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli biçilmiş kaftandı. Bunun için Çoban, içinde Kozinoğlu'nun da olduğu ekibiyle MİT'e geçti. İkili böylece MİT'te de birlikte çalışmaya başladı. Başlangıçta MİT'in Kozinoğlu'nu almak istemediği ifade ediliyor. Çünkü Kozinoğlu'nun Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki agresif hareketleri MİT'in kulağına gitmişti. Bu sebeple MİT'in çekincesi vardı, ancak ekip olarak gelindiği için Orhan Çoban'ın MİT'e "ya hep ya hiç" dediği ifade ediliyor.
Orhan Çoban ve Kaşif Kozinoğlu ile arasındaki ilişkiye ilk dikkat çeken isim, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür idi. Danıştay saldırısında kameraların bozuk veya bakımda olduğunu gazetelerden okuduğunu belirten Eymür, "Oradaki güvenlik şirketinin başında, benim yanımda 1990'lı yıllarda çalışmış olan Orhan Çoban isimli emekli albay var. Kaşif Binbaşı (Kozinoğlu) ile birlikte bize gelen grubun en kıdemlisiydi." demişti. Eymür, kendisine ait internet sitesinde de Orhan Çoban ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Yeşil'in bahsettiği Kemal Yılmaz Paşa, o tarihlerde MİT'teki Yavuz Ataç, Orhan Çoban, Kaşif Kozinoğlu gibi 'Özel Kuvvetler Komutanlığı (Özel Harp)' kökenli emekli subaylarla yakın ilişki içindeydi. Bu kişiler MİT müsteşarı olacağına muhakkak gözüyle baktıkları Kemal Yılmaz'a devamlı bilgi taşıyorlardı. MİT'teki asker kökenliler Kemal Yılmaz'ın başlarına geleceğine o kadar kesin bakıyorlardı ki, nakledilenlere göre Yavuz Ataç ve Orhan Çoban, yeni yapılanma ile ilgili listeleri tanzim ederken makam kavgasına girmişler, aralarında sert tartışmalar çıkmıştı."
Eymür'ün Danıştay saldırısındaki karartmanın arkasında olduğunu ima ettiği Orhan Çoban, MİT'ten ayrılınca OYAK SGS müdürü oldu. Çoban daha sonra OYAK Güvenlik'ten ayrıldı.
Kayıtları silen 2 kişi de gözaltına alınanlar arasında
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce yürütülen, 'Danıştay saldırısında kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartıldığı' iddiasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınanlar arasında, görüntüleri silerken kameraların tespit ettiği öne sürülen 2 kişinin de bulunduğu öğrenildi. TÜBİTAK'ta görevli bilirkişi Hayrettin Bahşi'nin güvenlik kameralarına ait görüntüleri inceleyerek hazırladığı ön rapor ve bilirkişi raporu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. TÜBİTAK tarafından hazırlanan bilirkişi raporlarında, OYAK Güvenlik'in yöneticilerinin yaklaşık 5 ay hiç arızalanmayan kameralara, Danıştay saldırısına iki hafta kala sıklıkla müdahale etmeye başladığı belirlendi. 2005 yılı Aralık ayında Danıştay'a kamera sistemi hizmeti vermeye başlayan OYAK'ta yapılan incelemelerde Aralık 2005-3 Mayıs 2006 arasındaki süreçte kameraların 4,5 ay boyunca hiç arızalanmadığı tespit edildi. Kameralarda ilk arızanın 3 Mayıs tarihinde meydana geldiği ve Danıştay saldırısından bir gün öncesi 16 Mayıs 2006'ya kadar 4 kez arızalandığı gerekçesiyle kameralara müdahale edildiği tespiti yapıldı. Ancak bilirkişi, kameraların gerçekte hiç arızalanmadığını tespit etti. Yine bilirkişi, kamera kayıtlarının yer aldığı hard disklerin, Danıştay saldırısından bir gün önce 16 Mayıs 2006'da tamamen silindiği tespitine yer verdi. Saldırının sanığı Alparslan Arslan'ın olaydan bir gün önce Danıştay'da saldırı için keşif çalışması yaptığı ortaya çıkmıştı. 

Hiç yorum yok: