12 Kasım 2011

Siyasi hanedanların sporu krizlerdir

Demokrasi bir boyutu ile "Değişim " de demek olmalıdır.
Vazgeçilmez olarak kabul edilen siyasi liderlerin yerlerini yeni isimlere bırakmaları zamanının Azrail değil de seçmenler tarafından belirlenmesidir demokrasi.
Bir de siyasal yahut ekonomik krizler sonunda başarısız olan liderler yerlerini yeni isimlere bırakırlar.
Bu son ekonomik krizin iktidarlarını bırakmak zorunda bıraktığı lider isimlerine bakınca, kişiler değiştirilse de, siyasi hanedanların kolay kolay siyaset sahnesinden silinemeyeceklerini görebiliyorsunuz.
Mesela Yunanistan'ın Yorgo Papandreu'su istifa edip yerini birteknokrata bıraktı.
Bu Papandreu, 1981-96 yılları arasında iki kez başbakanlık yapan Andreas Papandreu'nun (1918-96) oğludur.
Andreas Papandreu da, 1944-65 arasında üç kez başbakanlık yapmış olan Yorgo Papandreu'nun (1888-1968) oğluydu.
Sıra kimde
Bakalım Papandreuların 4'üncü kuşak üyesi 29 yaşındaki Andreas Papandreu, siyasete ne zaman girip Yunanistan'ın Başbakanı olacak?
Andreas Papandreu hakkında medyaya yansıyan son bilgi, ülkedeki ekonomik kriz nedeniyle iş bulmakta zorlandığını söylemesiydi.
Gerçek hanedanların tahtta oturdukları ülkelerde, bunlar hakkında nükteler üretilir.
Mesela 1960'ların başında İngiltere'de bir fabrikada çalışırken,tezgah komşum olan bir işçi bana "Kralların sporu nedir" diye sormuştu...
Meğer bu sorunun cevabı şöyleymiş:
-Kralların sporu kraliçelerdir!
Galiba siyasi hanedanların sporu da krizlerdir.
Papandreu'ların kuşaklar boyu siyaset ettikleri Yunanistan'ın yakın tarihinde işgal, iç savaş, darbe, Kıbrıs yenilgisi ve son ekonomik kriz benzeri sayısız çalkantı yok mu mesela?
Bizim hanedanlar
Bizde de siyaseti aile mesleği olarak benimsemiş hanedanlar var.
1995 seçimleri öncesinde Erdal İnönü ile birlikte bir otobüsle Trakya kentlerini dolaşıyorduk.
Kırsal kesimdeki bir kahvehanede Erdal Bey konuşuyor ve konuşması hoparlörle kahve dışına da duyuruluyordu.
Ben dışarıda bu konuşmayı dinleyen ve aralarında konuşan ikiTrakya köylüsünün arkasında durdum.
Şu diyaloga kulak misafiri olmuştum:
Birinci köylü- Kim konuşuyor te be?
İkinci köylü- Te be İnönü konuşuyormuş!
Birinci köylü - Tövbe... İnönü ölmedi mi te be!
Şu anda CHP'de İnönü ailesinden İsmet İnönü'nün torunu Gülsün Bilgehan milletvekili olarak görev yapmakta.
Mesela CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Faik Öztrak da partideki üçüncü kuşak politikacı değil mi?
İlk Faik Öztrak (1882-1951), tek parti CHP'nin İçişleri Bakanı'ydı.
Onun oğlu Orhan Öztrak da (1914-95) çok partili dönemde CHP'nin İçişleri Bakanı'ydı.
Bir de hanedanları kendilerinde başlayıp kendilerinde biten ama kuşaklar boyu siyasetin zirvesinde kalmayı başaranlar var.
1960'lı yıllarda Türkiye'de görev yapan ve uzun yıllar sonra 1990'larda turist olarak Türkiye'yi ziyaret eden bir yabancı dostumla sohbet ediyordum.
O sırada televizyonda Demirel'le ilgili bir haberi veriyordu spiker.
Yabancı dostum "Demirel" adını duyunca bana "Bu Demirel benim bildiğim Demirel'in torunu mu" diye sormuştu.
Cumhuriyetçi hanedanlar
Bizde 2'nci Abdulhamid'in torunu olan Mehmet Burhanettin Efendi'nin oğlu (Ertuğrul Osman Osmanoğlu, 1912-2009) doğduğunda adını Ertuğrul koydukları zaman bazıları "Eyvah Osmanlı serüveni sil baştan yeniden mi başlıyor" dememişler miydi?
Neticede demokrasimiz yaşadıkça siyasi hanedanlara da, razıyız.
Çünkü çoğulcu demokrasiye sahip olmayan ama cumhuriyet rejimine sahip olan ülkelerdeki siyasi hanedanlar, despotizme kayıyor.
Suriye'nin Esad'ları (Hafız-Beşşar), Kuzey Kore'nin Kim'leri (Kim İl Sung-Kim Jong İl), Azerbaycan'ın Aliyev'leri ( Haydar- İlham), Küba'nın Castro'ları (Fidel-Raul) bunlara örnek olamaz mı?

Hiç yorum yok: